Sinemamızın Kanun Koyucu Sultanı Türkan Şoray’ı Öperek
Kanunları Hiçe Sayan 10
Anarşist Ruhlu Yeşilçam Jönü
Yeşilçam’ın en güzel
kadınlarından Türkan Şoray, güzelliği ve oyunculuğu kadar koyduğu kanunlarla da
tanınır. Kimileri Türkan sultanın kanunlarını sinemasının önünde bir engel
olarak görürken kimileri de sinema sektöründe tavrını belirlemesine ve bir yer
edinmesine yardımcı olan bu kanunlar sayesinde onu över. Türk Sinemasından
silinen nice oyuncu akıllara gelince 18 maddeden oluşan kanunların Türkan Şoray’ın
Türk sinemasında kalıcılık sağlamasına yardımcı olduğu aşikar. Fakat bilinenin
aksine bu kuralların Türkan Şoray tarafından değil sevgilisi Rüçhan Adlı
tarafından koyulduğuna dair iddialar da mevcut. Şoray’la arasında 23 yaş
bulunan Rüçhan bey, Türkan sultanı acayip kıskandığı için onun, Yeşilçam’ın
yakışıklılığı dillere destan jönleriyle öpüşüp, yatağa girmesine müsaade etmemiş.
Eşi Cihan Ünal’la
oynadığı Mine filmiyle kanunlarını yıkıma uğratan Türkan sultanın, dillere
destan olmuş meşhur kanunlarını uzun süreli ilişki yaşadığı Rüçhan beyin koymuş
olabilme ihtimali sultanın sinemaya adım attığı ilk yıllardaki filmlerine
bakınca hayli güçleniyor. Gerçi her ne kadar bu kanunlar Rüçhan beyin sevdiği
kadını kıskanmasına bağlandıysa da bence, en azından öpüşmeme kanunu, İzzet Günay’la
oynadığı Beni Osman Öldürdü filmi yüzünden kanunlara eklenmiş olabilir. Zira orada
İzzet ağabey acımayıp önce bir lokma ekmek yemiş ardından da ekmeği yutmadan
Türkan ablamızı öpmüştü. Yani ben olsam o öpüşmeden sonra öpüşmeden tiksinip, uzun süre bayramda ninemin elini bile öpemezdim.
Filmleri incelerken
özellikle Ediz Hun’un hali bana çok dokundu. Sinemaya tam da Türkan sultanın
fırtına gibi estiği kanunlu dönemlerinde giriş yapan yakışıklı oyuncu sultandan
bir buse koparamamış. Tunç Okan ise sultanın buselerine çok yaklaşmasına rağmen
kanunlar sebebiyle en fazla burun sevişmesi yapabilmiş. Malum Şoray, kanunları
eline alınca eski tutkulu öpüşmeler yerini uzun uzun bakışmalı aşk sahneleri ve
kurgusal geçişle geçiştirilen sevişmelere bırakmış. Sultanın burun ameliyatı
yaptırmadığı döneme denk gelen kanunsuz yıllarında Cüneyt Arkın’dan Sadri
Alışık’a kadar buse kondurduğu jönleri derledik. Kanunları hiçe sayan bu
anarşist jönlerimize sadece kanun namına teslim olun demek istiyorum.
Piyanisti canlandıran Cüneyt Arkın’ın sanatsal öpücüğü (Gözleri
Ömre Bedel)
1964 yapımı, yönetmenliğini Ülkü Erakalın’ın yaptığı filmde Türkan, acımasız bir soygun çetesinin reisi olan Turgut’un (Ekrem Bora) sevgilisidir. Çete
son avı olarak piyanist ve bestekar Suat Arseren’i seçer. Plana göre Leyla,
Suat’ın da davetli olduğu bir partide adamı tavlayıp çete elemanlarının
saklandığı sokağa götürecek, Turgut ve ekibi de tenhada sıkıştırdıkları Suat’ı
soyup soğana çevirecektir. Ama Leyla, ünlü piyaniste aşık olunca plan suya
düşer. Suat ve Leyla, Leyla’nın suç dolu geçmişinden uzak, mutlu bir hayata
yelken açtıkları sırada filmin kötü adamı, çete reisi Turgut, aniden ikilinin
hayatına girer ve Leyla’ya ecel terleri döktürür. Kariyerinin ilk yıllarında, kanun koyucu Türkan sultanı öperek sinemamızın şanslı köfteleri arasına giren
Cüneyt Arkın, naif bir besteci olduğu için Türkan’ı oldukça nazik öpüyordu.
Tatlı bir serseriye can veren Tamer Yiğit’in tutkulu öpücüğü (Sayın
Bayan)
1963 yapımı Sayın Bayan filminde Türkan’ı tutkuyla öpmeyi
başarabilen yakışıklı oyuncu Tamer Yiğit, Türkan sultanı öpme dalında Ayhan
Işık’tan sonra en fazla madalya toplayan jönümüzdür. Zira Sayın Bayan filmi
dışında Çalınan Aşk filminde rol arkadaşı olan sultanı hem sarışın hem de esmer
haliyle öperek yeni bir Yeşilçam rekoruna imza atmıştı.
Gönlünü kaptırdığı şımarık genç kıza Ayhan Işık’tan fırsatçı mühendis
öpücüğü (Zorlu Damat)
Ayhan Işık, 1962 yapımı Zorlu Damat filminde züppe olduğu
kadar da güzel olan Türkan sultanı öpe öpe bir kalmıştı. Ayhan Işık, önce dümenden eşkıya olan arkadaşlarını, sözde, Türkan’la evli olduklarına ikna edebilmek için beş defa öpmüştü. Ayrıca kaçırılma
vakası konusunda delil veriyorum ayağına altı kere öptüğü Türkan sultanı her
fırsatta öpmeyi başaran Ayhan Işık, aynı filmde sultandan bir Osmanlı tokadı,
bir de esnaf tekmesi yemişti. Eh öperken sıkıntı yoksa tekme tokada da razı
olacaksın.
1963 yapımı filmde İzzet Günay adeta erkekler için cennet
sayılacak bir malikaneye gelmişti. İçinde Devlet Devrim’den Birsen Menekşeli’ye
kadar birçok afetin yer aldığı malikaneye bir de İzzet’in aile avukatının güzel
katibi Türkan da eklenince adam daha ne istesin? Kafasında bir kilo briyantinle
disko topu gibi ışıl ışıl dolaşan İzzet ağabey, Memoli’nin atası gibi parlak
bir kafayla dolanmasına rağmen efsane yakışıklılığından hiçbir şey kaybetmemeyi
de başarıyordu. Yalnız, insan biraz kibar olur be İzzet ağabey. Koskoca Türkan
sultan ekmek arasına katık edilir gibi öpülür mü? Bari dişini fırçalayaydın,
ağzında bir kilo çiğnenmemiş somun ekmeğiyle kadını tiksindirdin. Al senin
yüzünden kadın öpüşmeye tövbe etti işte.
Tam bir centilmen olan Göksel Arsoy'un zarif ve kibar öpücüğü (Ne
Şeker Şey)
1962 yapımı filmde yakışıklı oyuncu Göksel Arsoy’un oldukça
naif öpücüklerine maruz kalan Türkan sultan, bu yumuşak öpücüklerle rahat bir
nefes almış olacak. Zira sanat hayatının en kibar öpücüğü Göksel beyden geldi
desek yeridir.
Tam bir serseri olan Fikret Hakan’ın başını 90 derece eğdiği geometrik öpücüğü (Aşk Yarışı)
1962 yapımı Aşk Yarışı filminde idealist bir öğretmen olan
Türkan, mahalleli okusun ilim irfan sahibi olsun diye kütüphane yapmaya
çalışıyor. Bir yandan da kendisine aşık birisi aşırı efendi öbürü aşırı serseri
iki yakışıklıyla uğraşıyordu. Kızların efendi adam yerine piç adam tercihini
doğrularcasına bu filmde Türkan sultan da gönlünü serseri ruhlu Fikret’e
kaptırıyordu. Gerçi efendi görünümlü ağabeyin de yazıhanesindeki sekreterle
ilişkisi vardı ya neyse. Türkan ve Fikret’in Aşk Yarışı filmindeki öpüşmesine
gelirsek Fikret’in başını 90 derece eğip Türkan’ın kafasıyla dik açı yaparak
öpüştüğü bu sahnede ışık yetersizliğinden kafasının tamamı görünmese de o çene
Fikret’e ait aslında.
Kötürüm ve aşık olan Muzaffer Tema’nın rüyalarda buluşuruz
öpücüğü (Kader Kapıyı Çaldı)
1964 yapımı Kader Kapıyı Çaldı filminde fakir bir Kahya’nın
kızı olan Leyla, çiftliğin sahibi Necmi beyle evlenerek sınıf atlasa da kocası
Necmi tekerlekli sandalyeye mahkumdur. Çevredeki erkekler, genç ve güzel Leyla
hanımın, Necmi bey gibi sakat bir adamı cidden sevmediğini düşünüp kadına
musallat olur, özellikle de çiftliği çekip çeviren Hasan. Fakat Leyla kocasına
gerçekten aşıktır ve ondan ayrılmak istemez. Ta ki, çiftliğe gelen yakışıklı
seyis Murat’la karşılaşana kadar. Muzaffer Tema’nın canlandırdığı Necmi ise
rüyalarda buluşuruz misali her rüya sahnesinde Türkan sultanı öpmesinin yanında
dans etmeyi de ihmal etmeyecek kadar romantiktir.
Esrarengiz ve çekici Ekrem Bora’nın haşin ve gaddar öpücüğü (Kader
Kapıyı Çaldı)
Kader Kapıyı Çaldı filminde naif ve romantik öpücüklerini rüyasında
kocasına saklayan Leyla, gerçek hayatta ise çiftliğe sonradan gelen seyis Murat’a
haşin ve gaddar öpücükler veriyordu. Kocasının bu ilişkiden haberdar olması ve adam tutup Murat’ı dövdürmesi üzerine sevgilisiyle kaçan genç kadını filmin
sonunda kötü bir sürpriz beklemektedir. Çiftliğe seyis olarak girdiği sırada
Murat, Necmi ve Türkan’a birini öldürdüğünü ve polisten kaçtığını söylemiş ama
ikili bunu şaka sanmıştı. İkili çiftlikten şehre kaçtıklarında Murat polisler
tarafından yakalanır ve sevgilisine çiftliğe geri dönmesini söyler. Nasıl olsa
kocası Necmi, hayatımın anlamı dediği karısı Leyla’yı geri dönünce affedecektir.
Ama Türkan yaşadıkları karşısında öyle şok olur ki, filmin sonunda Orhan
Gencebay’dan bana kaderimin bir oyunu mu bu? Şarkısı eşliğinde hüngür hüngür
ağlayarak Hülya Koçyiğit’i aratmayacak şekilde koşar.
Rol zincirlerini kıran Sadri Alışık’ın soğuk olduğu kadar da
tutkulu öpücüğü (Çalınan Aşk)
Yeşilçam’ın sayılı kara filmlerinden olan Çalınan Aşk’ta
Klasik Yeşilçam izleyicisini şoklardan şoklara sokacak ters köşe roller mevcut.
Öncelikle esas kız olarak görmeye alışık olduğumuz masum ve naif Türkan
sultanımız bu filmde bir femme fataleye dönüşmüş. Asıl bomba ise
Yeşilçam’ın Turist Ömer’i olarak ünlenen Sadri Alışık’ın alışılmış komedi ve
dram çizgisinin dışına çıkıp kötü adam olması. Yüzü façalı bir esrar
kaçakçısını canlandıran Sadri abimizin dikkatini çeken vamp Türkan’la tutkulu
ama soğuk öpücüğü listenin tartışmasız en dikkat çekici ve beklenmedik öpücüğü.
Tıbbiye son sınıf öğrencisi Tanju Gürsu’nun çekingen liseli
öpücüğü (Lekeli Kadın)
1962 yapımı Lekeli Kadın filminde Tanju Gürsu’nun da Türkan sultan
gibi sinemadaki ilk yılları, Tanju’nun, Türkan sultana verdiği minik liseli
öpücüğü listenin naif öpücüklerinden biri. Gerçi bu filmde Türkan sultan da
liseli olduğu için Tanju ağabeyin liseli öpücüğü normal geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder