6 Ocak 2020 Pazartesi


Netflix’in Göbeklitepe’yi Merkezine Koyduğu Bilimkurgu Dizisi Atiye’nin Hepsi Birbirinden Sorunlu Karakterleri

   Hakan Muhafız dizisinde olduğu gibi Atiye de Netflix’in kitaptan uyarladığı bir bilimkurgu dizisi. Şengül Boybaş’ın Dünyanın Uyanışı kitabından uyarlanan dizimizin merkezinde 2018 yılında UNESCO’nun dünya mirasları arasına katılan ve keşfiyle ortalığı karıştıran Göbeklitepe var. Size Göbeklitepe’nin bilim dünyasını niye bu kadar heyecanlandırdığını şöyle anlatayım. Göbeklitepe dünyanın bilinen en eski tapınağı fakat yapılan araştırmalara göre o tarihte insanlar avcı toplayıcı oldukları için bir tapınak yapmaları tarihin seyrinin değişmesine sebep olur.


   Blogumda kısaca tarihi şoklara değindikten sonra gelelim benim de fetişim olan Göbeklitepe’yi konu alan dizimiz Atiye ve dizinin sorunlu karakterlerine. 8 bölümlük dizinin ilk sezonunu izledikten sonra diyebilirim ki dizinin her karakteri birbirinden tuhaf ve sorunlu, favorim Serdar bey. ( Bu yazı tamamen Bir Sinefilin Günlüğü bloguna aittir. Memursite adlı emek hırsızı site sürekli yazılarımı çaldığı için bu uyarıyı yazıyorum )

Nenesi üfürükçü anası ruh hastası kendisi de ecinni kadınlar görüp duran şizofren ressam Atiye


Dışardan bakıldığında mükemmel bir hayatı olan Atiye, aslında çocukluğundan beri aynı sembolleri çizen ve sürekli aynı kabusları gören anormal bir insan evladıdır. Aşırı kontrolcü anası ve kendi kendini döven nişanlısı olan Atiye’nin babası bir pokemon sevimliliğinde olmasına rağmen onun da gizlediği sırlar vardır. Çevresi zaten anormal insanlarla dolu olan Atiye’nin normal olmasını beklemiyordum da bi de tuhaf bir kadın görmeye başlamasın mı? Atiye çocukluğundan beri çizdiği sembolün Göbeklitepe’de keşfedildiğini öğrenince bunun sırrını öğrenmeliyim yoksa içim rahat etmez diye Urfa’ya doğru yol alır. Atiye’nin ve çevresindekilerin tavrından anladığımıza göre bilim dünyasını şoka uğratan Göbeklitepe ülkemizde pek popüler değildir. Mehmet Günsur ve arkeolog arkadaşları, Atiye’nin kayınbabası Serdar ve ben haricinde Türkiye’de şu canım Göbeklitepe’yle ilgilenen yoktur anlayacağınız. Allah bilir tepenin tekinin göbeği var filan sanıyordur bunlar maden suyu içsin geçer filan derler utanmasalar. Adamlar o kadar umursamıyorlar Göbeklitepe’yi, hatta Ozan safı daha ismini bile telaffuz edemiyor. İşte Atiye’nin tüm hayatı Göbeklitepe’yi görmeye gittiğinde değişiyor. Göbeklitepe yolunda saçları Urfa değil Palette sarısı bir kız çocuğu gören Atiye, alnı güneş lekeli yavrucakla aslen akrabadır ama bundan haberi yok tabi ki. Göbeklitepe’nin kadrolu arkeoloğu Erhan’la tanışıp adama derdini anlatan garibim Atiye’ye tabi ki Erhan da inanmaz ve kızla dalga bile geçer çapsız. Şu bulduğunuz sembolü bi göreyim bakın bu bir hayat memat meselesi diyen Atiye’yi başından savan Erhan daha sonra kızın hayatına bodoslama daldı. Sen o mor taşı mağarayı nerden biliyon diye. Valla bence Atiye de bilmek istemezdi hele yaşadığı psişik olaylar düşünülürse, deli diye akıl hastanesine bile tıktılar kızı.

Göbeklitepe’nin kadrolu arkeoloğu Atiye’yle maceradan maceraya koşan Erhan


Zaten Göbeklitepe bunların aile mesleği olmuş, ondan önce de babası Göbeklitepe’nin arkeologlarındanmış. Fakat adamcağız bir kazada karısı ve o zamanlar bebek olan kızı Elif’le beraber sizlere ömür olmuş. Akrabaların yanında büyüyen Erhan da daha sonra babası gibi arkeolog olmuş ve Göbeklitepe’de araştırmalar yaparken sanırım zamanın farklı boyutlarının birleşme noktası olan geçidi bulmuş. Fakat onun hayatı da bir anda Atiye’nin gelip buldukları sembolü çocukluğundan beri çizdiğini söylemesi ile değişir. Başta kıza inanmayan Erhan sonradan kapısı balmumu ile kapalı olan bir mağaranın içini Atiye’nin ona tarif etmesi üzerine kızın hayatına bodoslama dalar. Hem de öyle böyle bir dalış değil, kıza sevgilisi evlenme teklifi etmişken bu kapıyı çalar ve Atiye sen kapalı mağaranın içindeki mor taşı, alnı güneş lekeli kızı nerden bildin diye Atiye’yi darlar. Olay cidden darlamaydı yalnız, Atiye şizofreni teşhisiyle ilaç kullanmaya başlamış bu her köşeden çıkıp Atiye şöyle Atiye böyle diye kızın zaten karışık olan kafasını iyice karıştırdı. Babasının yıllar evvel çözdüğü gizem diye bunun da başı az ağrımadı. Babasından miras olarak yat kat değil de gizem kalınca böyle sorunlar çıkıyor işte. Benim babam deli değil diye çemkire çemkire az dayak yemedi. Ailesinin trajik kazasını anlattığı Atiye onu öptü diye acıyıp, lütfedip sevme istemem diye kıza trip atmasına ise diyecek söz bulamıyorum.

Atiye’nin pokemon sevimliliğindeki bebek kaçıran babası Mustafa


Dizinin en masum karakteri gibi görülen Mustafa, Atiye’nin babası, ruh hastası Serap’ın kocasıydı. Emekli bir polis olan Mustafa iki kızına gösterdiği şefkat olsun onların her zaman yanında durması olsun izleyiciye aha bu adam galiba normal diğer karakterler gibi bir yamuğu yok dedirtirken nenesinden üfürükçülük bulaşan Atiye, onun da ipliğini pazara çıkartır. Gerçi pek pazara çıkarılacak ipliklik konu yok ya bu abimiz de sırra bulaşmış bir karakterdi. Her şeyi geçtim küçük kızına ablan avmde kaybolmuş der gibi ablan Nemrut’ta kaybolmuş demesi ayrı komikti. Sakladığı sırra, zaman zaman da eski mesleğini kullanıp bir takım gerçekleri ortaya çıkarma konusunda kızı Atiye ile yarışsa da kendisi gene de dizinin en normal insanıydı. Onun en anormal yanı Serap gibi bir ruh hastasına uzun süre katlanmasıydı bence.   

Atiye’nin entrikacı ve ruh hastası anası Serap


Kadın koca dizi boyunca yüzünde kabız olmuş hazımsız insan ifadesiyle bi yandan kocasına bir yandan da kızlarına hayatı dar etti. Öncelikle tüm ailesinden anasının kim olduğunu sakladı, Atiye tuhaf şeyler görmeye başlayınca onun hasta olduğu konusunda ısrar etti. Hayır, tamam korkup kabullenmezsin anlarım da sen de farkındasın kızının durumunun hastalık olmadığının o ilaçları içince iyileşmeyeceğinin sen niye kızına delisin diye baskı yapıyorsun? Tamam, kızının düzenli bir işi olmasını istemeni anlıyorum, hatta orda senin arkandayım da nasıl bir entrikacısın ablacığım sen? Resmen kızını deli olduğuna inandırmak için ananı saklamış insansın. Tamam aşırı derecede travmatik bir çocukluk yaşamışsın seni de anlamak istiyorum ama dizi boyunca kontrol manyağı bir ruh hastası gibi takılıyorsun. Yüzündeki o memnuniyetsiz ifadeyi en son Game of Thrones’un Cersei’sinde görmüştüm, koca dizi boyunca kabız insan huzursuzluğu yaşadın.

Atiye’nin vurdumduymaz görünümlü alkolik bacısı Cansu


Atiye’nin modacısı da olan Cansu, aradığı aşkı bulmak için diretir durur çünkü içindeki aşktan kaçmak ister. Herhalde kızcağız mal Ozan’a aşık olduğu için bu acıyla yaşayamayıp alkolik olmuş. Ozan’ın babası ultra zengin Serdar’la tanışınca alkolün de etkisiyle ay elini sıktım zenginlik bana da bulaşır mı lafından hafif patavatsız olduğunu anlasak da vicdan sahibi bir ablamızdı. Zaten başına ne geldiyse o vicdanından geldi. Kız vicdan azabı çekiyorum diye Ozan’ı darladı durdu. Bi de çok dürüsttü, herkesin bildiği ama kimsenin yüksek sesle dillendirmediği gerçekleri Ozan’ın yüzüne çatır çatır söyledi. Kızım hiç denir mi zengin çocuğuna baban olmasa sen bir hiçsin diye. Tamam, dürüst ol eyvallah da zaten aranızda bir sır var ve Ozan, ablanı kaybetmek istemiyor. Hiç mi aklına gelmedi ya bana bir şey yaparsa diye, bi de toplantı basıp rezil etmeye çalışıyorsun. Al olan sana oldu işte sonunda en son ana haberlere düştü ablana attığın itiraf videosu.

Atiye’nin karşısına Göbeklitepe yollarında keçi güderken çıkan korkunçlu çoban kız


Dizinin en olmamış karakteri aha bu kızdı yeminle çünkü ne olduğu belli değildi. Belirsizliği daha iyiydi bence bu kızın çünkü belli olunca her şey abuk ve de sabuklaştı. Şimdi burda spoiler vereceğim kusura bakmayın. Bu kızcağız Atiye’nin teyzesi. Atiye’nin nenesi gaipten haber veren şifacı bir kadın ama köylüler bu kadının uğursuz bir şeytan olduğuna inanıp evini basar ve ailesini öldürür. Bir tek Serap sağ kalır, adı Seher olan resimdeki abla da o gece köylülerin zulmünden kaçamaz. Bi de el kadar çocuğu ateşe filan atarlar. Palette sarısı saçlara sahip bu Urfalı ablamız Göbeklitepe’de bulunan geçit kapısına açılan mağara duvarlarına resmedilmiştir. Herhalde teyzesinin resmini mağara duvarına ressam Atiye çizdi.

Atiye’nin nişanlısı ailenin yüz karası çapsız Ozan


Aile Şerefi Oktay’la Süt Kardeşler Bayram arası bir karakter olan Ozan’ın hayattaki en büyük başarısı herhalde Serdar’ın oğlu olarak doğmak. Ki o bile onun başarısı sayılmaz, anasının başarısı. Babasının da kabullenmek istemediği Ozan için Atiye fazlaydı bence bu ilişkiyi bile babası Serdar ayarlamıştır. İkinci sezon ne olduğu daha da ortaya çıkacak olan Serdar’ın geçit bekçisi olarak gördüğü Atiye’yi elinden kaçırmamak için oğlu Ozan’la evlendirmeye çalıştığına adım gibi eminim. Babasının beklediği gibi bir evlat olamayınca çocukluğundan beri babasının zorbalığına maruz kaldığı o kadar açık ki bazen onun haline üzülüyor bile olabilirsiniz. Ama üzülmeyin çünkü Serdar beyin de dediği gibi doğada sadece güçlüler hayatta kalır. Ozan gibi çapsızlar da intihar edeyim derken babasının turnalı villasındaki gizli odayı tesadüfen poposuyla fayans kırarak bulur. Ya Ozan sen o her odasından hatta merdiven altından bile kitap çıkan villada nasıl bu kadar salak olmayı başardın?  

Ailenin yüz karası olarak gördüğü oğlunu Michael Kors kemerlerle döven ultra zengin Serdar bey


Benim favori karakterim olan Serdar bey dizinin en efsane karakteri olsun diye yazılmış bence. Dizinin karanlık tarafı olan Serdar oğlunun düğününde gözünü bile kırpmadan adam öldürür. Tabi ki susturucu kullanır canım yoksa skandal çıkar. Gerçi eşek kadar oğlunu kemerle döven, oğlunun ona en ihtiyaç duyduğu anda çocuğa sarılırken bile ailenin yüz karası, zavallı diye oğlunu sindiren bir adamdan bahsediyoruz. Gelininin sergisine mankenlerle katılıp, 8 bölüm boyunca aksanlı Türkçesi de dahil 4 dili akıcı bir biçimde konuşan Serdar bey tabi ki de dünyayı hatta öbür dünyayı da yönetmeye talip olan bir gizli tarikatın Türkiye ayağı. Cansu’yla yattığını söyleyen oğluna bunu bana nasıl yaparsın diye aldatılan kadın misali çemkirip sen benim bu günlere gelene kadar neler yaptığımı biliyor musun demesinden bunu çok net bir biçimde anlıyoruz. 1994’te keşfedilen Göbeklitepe’nin sınırlar arası bir geçit kapısı olduğunu keşfeden fakat kapıları açamayan tarikat, kapıyı açacak kişinin Atiye olduğunu öğrenince Serdar’ın oğlu Ozan’ı kullanarak Atiye’yi ele geçirmeye çalışır. Serdar’ın sürekli oğluna Atiye için o mükemmel bir kız sakın onu kaybetme demesi, kız düğünden kaçınca ona bir şey olursa ben ölürüm diyen oğluna ben de demesi ve kız bulununca oğluna inatla onunla evleneceksin bu evlilik olacak diye baskı yapması filan hep planlıdır. Atiye ölürse geçit açılamaz ve geçit açılamazsa Serdar’ın da ipi çekilir. Bi an Atiye’nin geçit kapısını aralayıp kardeşi Cansu’yu ölümden geri getirmesi üzerine hafif romantik düşünüp acaba kapıyı açmayı ölen karısını geri getirmek için mi istiyor diye düşünmüştüm ama böyle kurnaz ve plancı bir adamın romantik olmasını bekleyemeyiz.  

Atiye’nin ecinlilere karışık üfürükçü ve sıfır Urfa şiveli ninesi Zühre


Evet dizimizin fantastik üyesi Zühre hanıma Adıyaman’da tapıp Urfa’da uğursuz diye evini basıp öldürmeye kalkıyorlar. Serap’ın akıl hastanesinde kızına anlattıklarından anladığımız kadarıyla Urfa’nın köylüğünden ama aşırı güzel İstanbul Türkçesi ile dikkat çeken Zühre hanım da torunu Atiye’yle aynı sembolleri çizip duruyor. Kızı Serap’ın onun yüzünden ailemiz dağıldı diye nefret ettiği Zühre her yerde Atiye’nin karşısına çıkıp kızın aklını karıştırıyor. Dokunduğu insana geçmişi ve geleceği gösteriyor, doğum lekesi olan bir yıldız ailenin tüm kadınlarına kendisinden miras kalmış durumda. Yıldız şeklindeki bu doğum lekesi kadınların Göbeklitepe ile bir bağı çünkü Göbeklitepe’nin mimarisi de yıldız şeklinde. Nemrut harabelerinde güneşi selamlayarak hakkın rahmetine kavuşan Zühre hanım bir nevi şamandı. Boynundaki kolyeyi torununa teslim ettikten sonra yüzünde güller açarak ölmüştü. Gusülhanede bile gülüyordu kadın, öbür tarafa gülerek gitti. Allah herkese gülerek gitmeyi nasip etsin. 
Erhan’ın ajan sevgilisi kodu mu oturtan Hannah


Öner hocanın 5 yıllık asistanı olan Hannah, Erhan’ın da sevgilisi daha doğrusu arada bir takılıyorlar. Aslen fuckbodyler de kibarlığımı bozmak istemiyorum. Aslen Alman olan Hannah, Göbeklitepe’nin arkeologlarından olan Öner hocanın asistanı olmasına rağmen aslen Serdar adına çalışır. Dark’ın kötü kadını Hannah’dan da anladığımıza göre Almanya’da kadınlarda Hannah adı çok yaygın ve ismi Hannah olan Alman bir kadın Netflix’in yetkililerinden birinin kalbini fena kırmış. Bu ne anam böyle?  Kadın resmen sinsi bir yılan. Üstelik saman altından su yürüten cinsten. Bu var ya Erhan’la Öner’i suya götürüp susuz getirmiş. Üstelik Erhan’ı elindeki babadan kalma notları çalmak için pataklayan kasklı da bu ablamızmış. Eli de ağır.  

Göbeklitepe’nin eski arkeologlarından kariyeri için üzülmekten alkolik olmuş Öner


Erhan’ın babasının arkadaşı olan Öner hocayı ilk başlarda dizinin karanlık tarafındaki isimlerden sanıyordum. Yıllarca Erhan’ın babasının notlarını saklayıp Erhan’a Göbeklitepe ile ilgili bi buluş yapmadan vermemesi vs bana bunu hissettirmişti. Erhan, babam size çok güvenir hiç mi bilginiz yok diye darlayınca açtırma kutuyu söyletme kötüyü misali şarlayan Öner bey meğer zamanında Göbeklitepe yüzünden Erhan’ın babasına da küsmüş. Bunun sebebi de Göbeklitepe’yi araştırmak için gerekli olan fon. Şöyle ki gerçekte de Göbeklitepe Türk ve Alman arkeologlar tarafından araştırılıyor ve bu araştırmalar için de fona ihtiyaç var. Erhan’ın babası Erhan’ın da bulduğu mağarayı daha önce bulmuş fakat vakitsiz bir buluş yapmış. Buluşun sevinciyle arkadaşı Öner’i arayıp buraya fon yağacak, manyak bir şey buldum kanka, topla gel ekibi filan demiş. Muhtemel bahsi geçen foncular da Serdar ve bağlı olduğu tarikat. Tabi Öner arkadaşının sözüyle fon verecek adamları toplayıp Göbeklitepe’ye gelince Erhan’ın babası adamları kovar. Tabi bu durum üzerine fon yardımları kesilir ve Göbeklitepe kazıları sekteye uğrar. Bu sekte iki arkeoloğun da kariyerinin bitmesine neden olur. Öner de çılgın bir buluşla tarihe geçmek dururken üniversitede öğrencilerle cebelleşmek zorunda kalıp hırsından kurur ve alkolik olur. Erhan’a senin baban deliydi, Göbeklitepe diye kafayı yedi, onun yüzünden benim kariyerim de baltalandı diye çemkiriyon Öner hocam da beş yıldır asistanlığını bir ajan yapmış haberin yok. Altından döşeğini çalsalar haberin olmayacak ölmüş arkadaşına küsüyorsun.