Yeşilçam’ın Adı Duyulmasa Da Yarattığı Karakterlerle Sonsuza
Dek Yaşayacak Hayal Çıtasını Arşa Taşımış En İyi On Senaristi
Yeşilçam filmleri deyince
hepimizin aklına yılların eskitemediği, birçok teknik ve mantık hatası
barındırmasına rağmen içindeki buram buram samimiyetle izleyiciyi içine
alıveren filmler gelir. Bir filmin en önemli ayağı ise tartışmasız senaryodur. Yeşilçam
her ne kadar sektörleşmişse de özellikle işin yapımcılık ayağı bayağı
çetrefilli. Yapımcılıkta daha çok para konuştuğu için senaristten sanattan çok
izleyicinin ilgisini çeken filmler yazması beklenir. Bu yüzden birçok senarist
sırf para kazanmak için birbirinden farklı konularda eserler yazar. Örneğin Ah
Güzel İstanbul gibi sinemamızın yüz akı filmlerinden birinin senaryosunu yazan
Erdoğan Tünaş’ın arabesk film furyası döneminde Emrah serilerinin yaratıcısı
olduğunu öğrenmek duyanda şok etkisi yaratıyor.
Sinema sektörünün
adı duyulmasa da yarattığı karakterlerle sinema var olduğu süreççe yaşayacak
olan on değerli senaristini derlediğim bu haftaki yazımda ağır gıpta
içermektedir.
Yeşilçam’ın umutsuz aşk hikayelerinin altına imzasını atan Ayşe
Şasa
Ayşe Şasa Yeşilçam’ın en önemli senaristlerinden biri
olduğunu Ah Güzel İstanbul’u yazarak kanıtlıyor zaten. Ama bence onun en naif
senaryosu Selma Güneri ve Ediz Hun’un başrollerini paylaştığı Son Kuşlar. Birbirini
seven iki gencin sonu hüsranla biten aşklarını atmışların İstanbul’u eşliğinde
izlersiniz. Ayşe Şaşa röportajlarında yazdıklarını ne kadar ciddiye aldığını ve
onlara gelen en ufak bir eleştiride dahi çıldırdığını dile getirmişti. Sinemaya
olan düşkünlüğünü sinema sektöründen iki eş (Atıf Yılmaz ve Bülent Oran)
seçiminden anladığımız Ayşe hanım, uzun dönem şizofreni ile mücadele etmiş ve
on sekiz yıllık şizofreni sorununu Delilik Ülkesinden Notlar kitabında dile
getirmiştir.
Yeşilçam’ın komediden drama kadar her türde eser vermiş
skalası geniş senaristi Sadık Şendil
Sadık Şendil’in ne kadar iyi bir senarist olduğuna daha
önceki yazımda değinmiştim. Arzu film bünyesinde senaristlik yapmasının yanında
tiyatro oyunları yazmaktan besteciliğe kadar uzanan bir yetenek abidesi
kendisi. Tarihi filmden aile ve aşk filmlerine kadar birçok Yeşilçam filminde
imzasını göreceğimiz Sadık Şendil Banker Bilo, Hababam Sınıfı serisi, Neşeli
Günler – Gülen Gözler – Bizim Aile gibi
aile filmi üçlemesinin ve daha nicelerinin senaryosunu yazmıştır.
Yeşilçam ekolünü günümüze taşıyan senaryoların efendisi Yavuz
Turgul
Arzu film bünyesinde Sadık Şendil’in asistanlığını yapan
Yavuz Turgul aslen gazetecidir. Hem de dünyaca ünlü yıldız Tony Curis’e bir
simit parası borç vermiş bir gazeteci. Marjinal Yeşilçam gıybetlerini bir
kenara atarsak doksan sonrası sinemamızı Eşkıya ile başlatan Yavuz Turgul,
doksan sonrası yönetmenlerin çoğunun yapamadığı şeyi yaptığı için izlenen bir
yönetmendir. Şöyle ki bizim izleyicimiz Yeşilçam ekolüyle büyümüştür. Bu yüzden
aradan yıllar geçmesine rağmen hala yediden yetmişe herkes Süt Kardeşler’i,
Şaban Oğlu Şaban’ı defalarca izlese defalarca aynı yerde güler. Ve Yavuz Turgul’da
sinemasında samimi bir Yeşilçam havası estirdiği için izlenen bir yönetmen ve
senaristtir.
Toplumsal gerçekçi sinemanın usta senaristi İhsan Yüce
Toplumsal Gerçekçi sinema akımını Gecelerin Ötesi filmiyle
Metin Erksan başlatsa da bence Kibar Feyzo ile bunu zirveye taşıyan İhsan Yüce’dir.
Çoğunluğun oyuncu olarak tanıdığı İhsan Yüce, Yeşilçam’ın birçok başarılı
senaryosunun arkasındaki isim olmasının yanında başarılı bir şairdir de.
Toplumsal gerçekçi sinemanın ödüllü senaristi Vedat Türkali
Toplumsal Gerçekçi sinemanın arkasındaki en cesur senaryoları
yazan isim olan Vedat Türkali, Otobüs Yolcuları filmiyle aslında gerek bir
olayı çok cesurca dile getiriyor. 27 Mayıs Askeri Darbesinden sonra ortaya
çıkan Güvenevler dosyasıyla ilgili inşaat dolandırıcılığı ve arazi mafyasının
ilk dönemlerini anlatıldığı filmde aynı evi birden fazla aileye satarak
dolandırıcılıkta çığır açan müteahhit ekolünün de ilk yıllarını görüyoruz. Kara
Çarşaflı Gelin ve Karanlıkta Uyananlar filmleri ile Antalya Film Festivalinde
en iyi senaryo ödüllerini alan ünlü senarist kendisi gibi başarılı bir senarist
olan Barış Pirhasan’ın da babasıdır.
Yeşilçam’ın ilk auteur yönetmenlerinden Metin Erksan
Toplumsal Gerçekçi sinema akımını Yeşilçam’a getiren Metin
Erksan, sinemamızın ilk ödüllü yönetmeni olması ve filmine aşırı derecede sahip
çıkması, bu konuda arkadaşıyla kapışmayı bile göze alıp koca film festivaline
tavır alan bir yönetmen olmasının yanında usta bir senaristtir de. Auteur bir yönetmen olan Metin Erksan kendi
yazdığı senaryoları filme çekerdi. Sevmek Zamanı, Susuz Yaz, Kuyu en bilindik
filmleri olan yönetmenin TRT için çektiği televizyon filmleri de vardır.
Oyunculuğuyla tanınsa da Yeşilçam’ın komedi dalında en iyi
senaristlerinden Zeki Alasya
Köyden İndim Şehire, Nereden Çıktı Bu Velet ve Petrol
Kralları gibi komedi filmlerinde oynamasının yanında senaryosunu da yazan Zeki
Alasya, özellikle Köyden İndim Şehire filmiyle komediye senaryo dalında da ne
derece hakim olduğunu gösteriyor.
Senaryoda çıtayı arşa taşıyan kötü senaryo yazmamaya ant
içmiş Safa Önal
Özellikle Türkan Şoray’ın sinemamızdaki Sultan lakabını
sadece güzelliğiyle değil oyunculuğuyla da hak ettiğini gösteren filmlerin
arkasındaki isim kim diye bakacak olursanız mutlaka Safa Önal çıkar. Şöyle ki
Yeşilçam’ın en üretken senaristlerinden olan Safa Önal, Türkan Şoray’ın
oynadığı Vesikalı Yarim, Dönüş, Dila Hanım, Bodrum Hakimi gibi filmlerin
senaristidir. Hepsinde de Türkan Şoray devleşen bir oyunculuk sergiler. Çünkü bu
filmlerin cidden çok başarılı bir senaryosu vardır, hani bu senaryoya ruh verip
giremeyecek adam oyuncuyum demesin. En basitinden zamansız olduğu için imkansız
bir aşkı şu diyalogdan daha güzel neyle ifade edebilirsiniz ki? “Sevmek yetmiyor
bazen, çok eskiden rastlaşmalıydık…” Ya da aşkın en kırılgan halini “Bazen çok
güzel bir şey bulursun, sonra bulduğuna pişman olursun. Nereye koyacağını
bilemezsin çünkü…” diyalogundan daha iyi ne anlatabilir?
Yeşilçam’ın en üretken ve başarılı senaristlerinden Erdoğan
Tünaş
Sahiplenici erkek tutuşunun Yeşilçam ayağı olan Erdoğan
Tünaş, Suzan Avcı’nın eşi olmasının yanında Yeşilçam’ın en üretken senaristlerinden
biri olmasıyla da dikkat çeker. Arabesk filmlerden komedi filmlerine kadar
geniş bir sıklaya sahip olan Erdoğan bey senaristliği iş olarak görenlerden
olsa da Ah Güzel İstanbul filminde Ayşe Şasa ile ortak çalıştığından
senaristlik konusunda çıtasının gayet arşta olduğu ortada. Ama bence Kemal
Sunal filmi olan Korkusuz Korkak filmi bile onun ne derece yetenekli olduğuna
kanıt. Sırf Mülayim ve dilenciler arasındaki diyalog bile senaristin sosyal
çarpıklığın güldürüsünde gösterdiği başarının kanıtı.
Üretkenlikte boyut atlayan üçüncü sayfa haberlerinden
kahvehane köşelerine kadar her yerde senaryo arayan Bülent Oran
Yeşilçam’ımızın en üretken senaristlerinden Bülent Oran, eşi
Ayşe Şaşa’nın anlatımıyla işin ticari boyutunun da farkında olan bir
senaristmiş ve Ayşe hanımın aksine yapımcılar ne derse o kafasındaymış. Ücretini
almadan kalem oynatmayan Bülent bey, senaryo bulabilmek için kahvehane
köşelerinden üçüncü sayfa haberlerine kadar başvururmuş. Sinemamızın kült
yapımlarından olan Drakula İstanbul’da filminde Kont Drakula’nın şatosuna giden
bahtsız avukat Azmi’yi canlandıran ünlü senarist, senaristliği kadar
oyunculuğuyla da dikkat çekiyor. Ankara Ekspresi filmiyle Antalya Film
Festivalinde en iyi senaryo ödülünü alan Bülent Oran’a işin ticari kafasını da
hesaba kattığı için saygı duymak gerek bence. Zira bir çok senarist senaryosuna
aşık olduğu için üzerinde yapılan en ufak bir değişiklikte tıpkı yönetmenin eşi
Ayşe hanım gibi çileden çıkabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder