Türk Korku Sinemasında Adamın
Aklını Çıkaran Nineler
Korku filmlerinde kadın ve çocuklarla korkutmak evrenseldir
de yerli korku filmlerinde nineler bile tekinsiz olmuş. Sağ olsun Türk korku
sineması korkuyu ayyuka çıkarıp nineleri bile bu işe karıştırdı. Yahu siz
bayramda eli öpülecek kadınlardınız nasıl bu hale geldiniz neneciğim? Adama filmi
izlerken Yusuf Yusuf attırmak size yakışıyor mu? Baştan uyarayım bazı resimler
artı on sekiz korkunçlu nine barındırıyor. Yanınızda çoluk çocuk olma
ihtimaline karşın açmayın nineler! Deyip size korku filmlerimizin korkunçlu
ninelerini sıralıyorum.
Öğretmen
topuzu ve öküzü devirecek bakışlarıyla adamı intihara sürükleyen nine (Ammar:
Cin Tarikatı)
Özgür Bakar’ın yönetmenliğini üstlendiği filmin açılış
sahnesinde kabus gören genç Yusuf Yusuf atarak yolda ilerlerken karşısında aha
bu gizemli olduğu kadar da korkunç nineyi görür. Uyanamadan da sizlere ömür
olur. Filmin sadece başında ve sonunda
görünmesine rağmen resimde gördüğünüz nine filmin tamamından daha korkunçtur. Buradan
çıkan sonuç Türk korku filmleri efektler korkutmaya çalışmak yerine
eldeki malzemeden yola çıkıp alt yapısı uygun kişilere plastik makyaja
girişmeli. Zira filmde bir bu ninemiz bir de efektle oluşturulan cin görseli
vardı. Tabi ki nenemiz korkutma konusunda efektleri cebinden çıkardı.
Feri kaçmış
gözleriyle hortlayıp kızına musallat olan nine (Siccin)
Alper Mestçi’nin Siccin serisinin ilki olan filmde Türk korku
filmi camiasının ilk famme fatal karakterinin kuzenine olan karşılıksız aşkına
karşılık bulmak için yaptırdığı büyü yüzünden ortalık karışır. Fettan ablamızın
yaptırdığı büyü yüzünden sizlere ömür olanların ilki yatalak nine gene aynı
melun büyünün getirisi olarak öleceklerden biri olan kızına musallat olur. Nine
tuvalet sahnenle akıllara tuvalette ekmek yiyip çarpılanları getirerek kamu
spotu versen de kızınla beraber bize de üç buçuk attırdın.
Adamın içine
işleyen gözleriyle kiracısının başını yakan nine (Muska)
Özkan Çelik’in yönetmen koltuğuna oturduğu Muska filminde
evlat acısı çeken nine gözünün ferinin kaçmasına bakmadan büyü işlerine
karışır. Eski ve ürkütücü bir konakta oturan ninemizin evine kiracı olarak
gelen aşırı çapkın eleman ( Koçum Benim’in kötü çocuğu Barış ) evsiz kaldığına
bakmadan bu evde yaşanmaz ya atarı yapar. Ama aynı evde kiracı olan seksi
ablayı görünce ev sahibi teyzenin korkunçluğuna bile bakmadan evi tutar. Ulan böyle
ev sahibim olacak o evden Viktoria Secret melekleri yaşasa kapısından girmem. Zaten
filmin sonunda aşırı abazan ağabeyimiz ebesini örekesini görmüştü.
Dırdırıyla
kocasının başının etini yemeye öbür taraftan bile devam eden ölümcül nine
(Musallat)
Yine Alper Mestçi yine korkunçlu nine. Zaten Alper bey nineyle
korkutma konusunda bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Siccin
3’ün fragmanında görüldüğü kadarıyla onda da bir korku ögesi olarak ninelerden
vazgeçmemiş. Korkunçlu ninelerinin ilki ve en başarılısı olan Musallat 1’deki
nine en az makyajla korkutma konusunda genel klasmandaki ninelerin çoğunu
geride bırakarak zirveye yerleşmiş durumda.
Saman
altından su yürüten tuzakçı nine (Dabbe Bir Cin Vakası)
Alper Mestçi ninelerle korkutur da onun korku sektöründeki en
büyük rakibi Hasan Karacadağ durur mu? Hasan bey Dabbe serisinin üçüncüsünde
gayet normal görünümlü teyzeyle nine arası bu hanımla fena halde korkutuyor. Kendisi
de ciddin ne saman altından su yürüten bir cinsmiş, filmin sonuna kadar
karanlık tarafta olduğu anlaşılmadı. En son evin beyinin kankası mesleğinin
kameramanlık olduğundan şüphelendiğimiz Zafer ve hocayı girdikleri çöp evden
hallice evinde çekiçle kovalamasa kadının ecinlilere karıştığından kimse
şüphelenmeyecekti.
Çarpım
tablosundan bile daha çarpıcı bir korkutuculuğa sahip nine (Dabbe Cin Çarpması)
Hasan bey de meslektaşı ve rakibi Alper bey gibi ninelerle
korkutmayı pek seviyor ki Dabbe serisinin dördüncü filminde de ninelerden
şaşmamış. Ege şivesini konuşan bir kadından nasıl korkulur ya sorusuna cevap
arayan Hasan bey hadin gari diye konuşan bir nineyi alıp çarpıcı bir korku
ögesi ortaya çıkarmış. Yalnız bu nine korkutucu nineler içindeki en bahtsız üç
nineden biri vallahi, yeğeninin kına gecesinde çarpılan ninemiz filmin sonuna
doğru ecinlilere karışmış yeğeni Kübra’nın da bıçaklı saldırısına uğruyordu. Allah’tan
film bitti de nine birkaç sıyrıkla kurtuldu.
Tenhalarda sinsice büyü yapıp çocukların başını yiyen cadaloz nine (Büyü)
Orhan Oğuz’un yönettiği ilk korku filmimiz diye anons edilen
büyü dönemin pek çok ünlüsünü bir araya getirmesine rağmen pek korkutmamıştı. Yabancı
kaynaklı çocuklara büyü yapan ihtiyar cadı konusuna girmeseler daha iyiydi
sanki.
Gelininin
hışmına uğramış bahtsız ama ürkütücü nine (Musallat 2)
Alper Mestçi’nin Musallat ikisini izlerken bir köy efsanesine
konu olmuş nineyle karşılaşırız. Gelini tarafından büyüyle bacakları kesilen
nine, kamera ışıklarını görünce playboy sevgilisinin arabasına binerken paparazilere yakalanmış sansasyonel manken gibi çığlığı basıp varil gibi yuvarlanmasa
daha da korkutucu olurdu sanki.
Yardım
ediyorum ayağına adamın ayağına çelme takan kenafir gözlü nine (Dabbe Zehri
Cin)
Dabbe serisinin beşinci filminde yönetmenin
çok sevdiği korku ögelerinden biri olarak nine tabi ki eksik olmaz. Ama yalan
olmasın bu nine kesinlikle Musallat birdeki nineden bile daha korkunç, filmin
başında gayet normal bir görünüme sahip mazbut bir nineyken sonuna doğru
bildiğin sıfır plastik makyajla üstteki kadına dönüşmesi cidden ürkütücü. Yaşadıklarından
dolayı Allah’ı inkar edip ateizme göz kırpan nine çarpılmış mıdır nedir? Vallahi gece
rüyaya girip adamı korkudan uyutmayacak kıvama gelmiş.
Sorunları olan kızları kötü yola düşüren tarikatçi nine (Deccal)
Sektörde Alper Mesçi’nin el verdiği Özgür Bakar da Alper beye
layık olabilmek için korku filmine nineleri karıştırmış. Suphanallah kaç
yaşında olduğu bilinmeyen üstteki tarikatçı nine ve tarikatı yılın belli
zamanlarında adeta kabotaj bayramını kutluyormuşçasına kendilerine bir adet saf
kızceğiz seçip Deccal’in doğumuna zemin hazırlamaya çalışıyor. Fakat bence
filmin en vurucu sahnesi kızların karşısına adeta bir koruyucu melek gibi çıkan
nine eve gelir, esas kızın arkadaşı kadına arkadaşımın zor zamanında Hızır gibi
yetiştiniz, vallahi sizi Allah gönderdi demesi üzerine kadının sesli güldüm dercesine
yok canım kesinlikle O göndermedi demesi.
Kıskançlıkta
zirve yapmış kem gözlü nine (Siccin 2)
Alper Mestçi’nin Siccin serisinin ikincisinde yönetmen bu
sefer duble korkunçlu nine kullanıp hey ahali korkmak için ninelerden nine
beğenin demiş. Filmde esas kızımız Allah düşmanımın başına vermesin
kategorisindeki bir acı olan evlat acısı yaşar. Kocası ayrı kadın ayrı
kahrolur, sizde izlerken ulan acaba yanlış mı geldim diye düşünürsünüz. Yanınızdakini
dürtüp pardon bu korku filmi mi yoksa ben yanlış kapıdan mı girdim diye
sorarsınız? Ama ikinci kısımda sağ olsun ninelerimizin de büyük emeğiyle korku
filminin tam da içine düştüğünüzü anlarsınız.
Ve onun
kaynanası (Siccin 2)
Suphanallah kardeş tam gelin korkutan cinsten olan üstteki
kaynana gelinini korkutmak yerine onunla iş birliği yapınca on bal porsuğu
tehlikesinde oluyormuş. İşte Siccin’deki haminne de kalkıp torun seveceği yerde
büyü işine el atınca çarpılmalardan çarpılma mı beğenmemiş, öz oğlu yüzüne
kezzap mı atmamış, filmin sonuna doğru kötürüm haline bakmadan torunu yaşındaki
kızdan şamarı mı yememiş. Ama ninemiz büyü işine girdiği için yaşadığı her şeyi
sonuna kadar hak etmiş.
Köyün kimsesizi Memiş ve ondan aşırı derecede hoşlanan Fadime’yi
kızın babası ve köylüler samanlıkta basınca Fadime’nin insan irisi babasının da
etkisiyle kızı almak zorunda kalan Memiş düğün günü amcasından öldüğünü
öğrenir. Mirası almak için düğünden kaçan Memiş’in aşkından zır zır ağlayan
Fadime’nin haline acıyan kızın ölümüne kankası Fadime’yi köyün tekinsiz
büyücüsü Emine’nin yanına götürür. Emine ninemiz kızları büyü haramdır, günaha
gireceğiz diye tersler. Ama aşk acısı çeken Fadime’nin haline içi acıdığı için
senkronize sıçramalar yapıp kafiyeli şiirler okur ve cinlerini yanına çağırıp
bir oyuncak bebeği Memiş’in ruh ikizi yapar. Aşık olduğu kadar bön de olan
Fadime’ye kırk defa bebeği nasıl kullanacağını anlatan zavallı Emine nine
aslında korkunçluğunun yanında yüce gönlüyle de dikkat çeker.
Sevgilisini
seksi kadınla basıp aklını oynatan vajinismus Ayşe’nin rüyalarına musallat olan
nine
Osman Fikri Seden’in yönettiği bir aşk filminde bile kendine
yer bulan korkunçlu ninelerimiz İlk Aşk filmi sayesinde biz sinemanın her
türünün vazgeçilmeziyiz aslında mesajını veriyorlar. Toplum baskısı ve erkek
arkadaş baskısı arasında kalan Ayşe balataları sıyırıp ruh ve sinir
hastalıkları hastanesinin kısa süreli konuğu olunca kabuslar görmeye başlar. Kabusta
karanlık ve örümcek ağı tutmuş bir mağaradan içeri adım atan Ayşe korkuyla
etrafa bakar. Bu mağara Freudyen bakış açısındaki cinsellik simgesi değildir. Bu
mağara Ayşe’nin beynini temsil eder. Mağarada görünen genç şeytani erkek figürü
onu kirletmeye çalışan ırz düşmanıdır. Ağzını yaya yaya gülen otuzlarındaki
kadın mahallenin dedikoducu gün teyzesidir. Mualla hanımın kızı ruj mu sürmüş? Hıh
kesin yollu. Necla hanımın kızını yolda bir çocukla görmüşler, kesin kötü yola
düştü diye ağzını açıp dedikodu akıtan bir gıybet canavarı. İşte bu resimde
görülen arkası örümcek ağı tutmuş, geleneksel kıyafetli, yemenili nine de örf
adet ve ananemiz. Kendisi çocukluktan kalma böö diyerek torun korkutan ninemiz,
Ayşe’nin beyninde yer etmiş bu toplum baskısının anane ayağı olan korkunçlu
nine aşk filminde sosyolojik olarak korkutuyor.
Bonus: Tarkan’ın adres sorup ormanda yolunu
kaybetmesine neden olan ürpertici gülüşlü nine
Tarkan filminde kendine yer bulan korkunçlu ve perukalı
ninemiz sayesinde anlıyoruz ki korkunçlu ninelerin Türk sinemasında bir mazisi
var. Korkunçlu nineler sadece günümüz korku filmlerinde değil Yeşilçam’ın aşk
filminden tutun da vurdulu kırdılı tarihi filmlerine kadar kendine yer bulmuş. Tarkan
Gümüş Eğer filminde Tarkan, kenafir gözlü Gosha’yı kovalarken bir ormana dalar.
Ormanda karşısına yaşlı bir kadın çıkar, kadını gören Tarkan ulan bu kuş uçmaz
kervan geçmez ortamda seksen yaşındaki ninenin ne işi var diye düşünmeden
kadına hey kocakarı Gosha ne taraftan gitti diye sorar. Ninemiz de o gadının
peşinden gitme guzzum, o kadının peşinden gitme yavrım. O fettan sarışının
peşinden gidip de bu ormandan sağ çıkan olmadı diye Tarkan’ı uyarır. Tarkan ise
ulan bu kadın nereden biliyor in midir cin midir diye nineden şüpheleneceği
yerde sen orasını düşünme kadın nereden gitti diye ninemizi tersler. Ninemiz de
izleyiciye sen gülme nine, rica ediyorum gülme. Ya da güleceksen sesli olarak
gülme, içinden gül, dedirtecek cinsten güldükten sonra eliyle şu taraftan der. Fakat
nine önden çekimde anyayı yandan çekimde Konya’yı gösterir. Kameraman aks
hatası yapmadıysa bizim nine sandığımız kadın Lady Melissandra taktiğini
uygulayan büyücü Gosha hanımdan başkası değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder