27 Ocak 2019 Pazar


Yeşilçam’ın Tatlı Sert Babası Hulusi Kentmen’in Ensesinde Boza Pişirdiği Çocukları
   
Yeşilçam’ın tatlı sert babası Hulusi Kentmen’in başına bela olan hınzır evlatlarının ensesinde boza pişirmesine Yeşilçam sever kitle alışkındır. Sinemamızın en babacan isimlerinden olan Hulusi beyin başı evlatlarıyla derttedir. Tipik bir Anadolu babası olan Hulusi bey, otoriterdir ama evlatlarını da çok sever. Anneleri tarafından aşırı şımartılan evlatlarının hayırsızlığından ve çapkınlığından çok çeken Hulusi bey, otoriter duruşu ile anaları tarafından şımartılan çocuklarının burnunu bir güzel sürter.

Oh Olsun (Tarık Akan/ Kemal Sunal/ Halit Akçatepe)


Hanımı Adile Naşit ile üç erkek evlat sahibi olan Hulusi bey, oğullarının terbiyesiyle çalışkanlığıyla iftihar etmektedir. Tek sorun evlatlarının göründüğü gibi mükemmel olmamasıdır. Bunda Hulusi beyin geri kafalılığı ve sertliğine ek olarak hanımının da eşek kadar çocukları sanki iki yaşında bebe gibi elleriyle besleyip şımartmasının payı büyüktür. Çocuklarına uyguladığı baskı sahtekarlık olarak geri gelen Hulusi beyin tüm dersleri pekiyi, okul birincisi dediği küçük oğlu notlarını çamaşır suyu yardımıyla değiştirmektedir. Üniversitede okuduğunu sandığı oğlu desen karı kız peşinde koşmaktadır. Oğullarının gerçek yüzünü öğrenince onları cezalandırmak için fabrikasına işçi yapar.  

Ah Nerede ( Tarık Akan/ Halit Akçatepe/ Cengiz Nezir)


Ay bu filmde de birbirinden hayırsız üç evlat sahibi olan Hulusi bey ve hanımı tüm Yeşilçam’ın gözü yaşlı anası Şükriye Atav hanfendi evlatları yüzünden çok çekmişti. Hayır kura çekseler bi tane hayırlı evlat çıkardı. O ne biçim üçlü öyle bermuda şeytan üçgeni gibi. Birisi çapkın, babasının deyimiyle evi kümese çevirmiş, öbürü kumarbaz, diğeri de siyasete bulaşmış. Evlatlarını şımartan anne ekolünün yılmaz temsilcisi Şükriye hanımın gözü yaşlı, Hulusi beyin sinirden tepesi atmış. Evlatlar bu filmde de babalarının baskıcılığına karşı ikiyüzlü bir tutum sergiliyordu. İstanbul’da okuduğunu sandığı çocuklarını dünürlerinin şikayeti üzerine ziyaret edip gerçekleri öğrenen Hulusi bey onları çiftlikte işçi olarak çalıştırıp cezalandırmak ister.

Güllü (Ediz Hun)


Hobi olarak rallicilik yapan fabrikatör çocuğu Ediz Hun, İstanbul’dan çıkıp Trabzon semalarında kaza geçirince Laz kızı Güllü tarafından kurtarılır. Kızla hafif flörtleşmek isterken kendini nikah masasında bulan Ediz, kalkıp İstanbul’a dönünce Güllü’yü terk eder. Hem de mektup yoluyla. Köy meclisinde namusu kirlendi kararı çıkınca Ediz’i vurmaya İstanbul’a giden Güllü’nün haberini alınca korku dolu dakikalar geçiren Ediz’in Karadenizli babası bile Güllü’den yana tavır alır. Bu filmde de otoriter ve kalantor bir baba olan Hulusi bey, otoritesine ek olarak şiveliydi de.

Ateş Parçası (Kartal Tibet)


Kalantor, asabi ve şımarık evlat sahibi olan Hulusi bey bu filmde de evlattan yana şanssızdı. Şımarıklığına ek olarak para harcamayı da seven oğlu Kartal’ın maddi külfetinden şımarıklığından kurtulmak isteyen Hulusi bey oğluna nişanlanması yönünde ültimatom verir. Oğlunun evlilik yoluna girince akıllanacağını düşünse de nişanlısının da kaprisli ve savurgan bir tip çıkması üzerine çileden çıkar. Yazık ayol adam oğlu yüzünden tenor olacaktı. Salondaki telefondan bağırırdı, oğlu üst kattaki yatak odasından duyardı.

Uyanık Kardeşler (Kadir İnanır/ Müjdat Gezen)


Ah ah Hulusi beye de zaten bela geldi mi çifter çifter gelirdi. Okuyup kimyager, mühendis olacak diye gururlandığı oğullarından birisi futbolcu diğeri de müzisyen olma derdindeydi. Tabi babaları oğulları okulu bitirip fabrikanın başına geçecek diye onlara kesinin ağzını açmışken gerçekleri öğrenince pos bıyıklarından solumuştu. Oğullarına yaptığı tüm maddi yardımı keserek ikiliyi dımdızlak ortada bırakan Hulusi bey filmin sonunda tüm evlatlarına yaptığı gibi sporcu oğlu Kadir ve sanatçı oğlu Müjdat’ı da affediyordu.

Baba Bizi Eversene (Sinan Ecer)


Bir ilaç firması sahibi olan Hulusi bey, bir kız bir de erkek evlat sahibidir. Kızı tasvip etmediği bir gençle evlenmek için türlü yollara başvururken oğlu desen yaşına başına bakmadan kantocu bir ablanın peşinde koşuyor. Ders kitabı alacağım diye babası Hulusi’den aldığı paraları kantoculara yediren hayırsız oğlu yüzünden Hulusi bey az çileden çıkmıyordu.

Küçük Beyin Kısmeti ( Ayhan Işık )


Farkındaysanız Yeşilçam jönlerinin hepsine otoriter bir baba olan Hulusi beyin tatlı sert baba imajından Ayhan Işık da kaçamamış. Şımarık ve hayırsız oğlu Ayhan, üstüne bir de kadın düşkünüdür. İflas etmekte olan Hulusi de kendisini iflastan kurtaran işadamının kızı ile oğlu Ayhan’ı evlendirmek ister. Yurtdışında okuyan Avrupa görmüş Ayhan ise bu duruma yanaşmaz. Film boyunca otoriter baba ve çapkın oğlu Ayhan arasında evlilik savaşları sürüyordu.

Tatlı Dillim (Tarık Akan)


En çok Tarık Akan babası olarak çeken Hulusi bey, bu filmde de oğlu Tarık’ın şımarıklığından kendi deyimi ile adam olamamasından çok çekiyordu. Tıp fakültesini bitirip doktorluk yapmayan oğlu yüzünden çileden çıkıyordu. Tabi Tarık’ın bu derece şımarık olmasının sebebi anasıydı. Kadın ne gerek var canım çalışmasına benim servetim yeter ona kafasındaydı. Bu filmde de otoriter bir baba olan Hulusi bey şımarık oğluna ders vermek için gelini Filiz’le bir olup oğlu Tarık’ın burnundan getiriyordu.

Bonus: Kezban Paris’te ( İzzet Günay )


Gerçi bu filmde İzzet’in babası değil dedesiydi. Ama bu durum da Hulusi beyin otoriter dede olmasının önüne geçemiyordu. Torunu İzzet’in helal süt emmiş bir kızla evlenmesini isteyen bu konuda ona baskı yapan Hulusi bey mirasından men etme tehdidiyle torununu Kezban’la evlendirmiş. Sonra da Kezban gelinini modern yapıp torununu peşinde köpek ediyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder