Sürekli
Aynı Tip Karakterlere Can Vererek Kendini Tekrarlayan Oyuncular
Herhalde bir
oyuncu için en kötü şey sürekli aynı rollerde oynayıp, kendini tekrar etmek
olmalı. Sürekli aynı rolü tekrar edip oyunculuğunu bir arpa boyu kadar bile
geliştirememek, belki çok istemesine rağmen sırf yapımcılar ona yakıştırmıyor
diye istediği rolü oynayamamak bir oyunculuk kabusu olsa gerek. Yeşilçam’ın en
iyi filmlerinden olan Aile Şerefi’ni ilk izlediğimde Münir Özkul, Adile Naşit
gibi usta oyunculara rağmen benim aklımda kalan en başarılı oyunculuk Oktay
karakterini canlandıran Eriş Akman’a aitti. Merak edip araştırdığımda Cennet’in
Çocukları'ndaki kısa oyunculuğu haricinde bir oyunculuğunu görmedim. O zaman
bana çok şaşırtıcı gelmişti, adam yetenekli ama filmlerde oynamamış. Merak edip sebebini araştırdığımda karşıma çıkan Yeşilçam kast sistemi oldu. Yönetmenler tarafından
jönü oynayacak kadar yakışıklı bulunmayan oyuncu, kötü adam olmak içinse fazla
temiz yüzlü bulunmuş. Karakter oyuncusu olamayacak kadar da gençmiş. Cüneyt Arkın’sa
yakışıklı olduğu için sinemaya ilk girdiği dönemlerden itibaren aşk filmlerinde
oynamış, bir gün Karaoğlan filminin seçmelerine girdiğindeyse yönetmen
tarafından güzel kadınlarla aşk filmi çeviren yakışıklı bir adam olarak
görülmüş. At üstünde hayal edilememiş, herhalde Türkan’ın buğulu gözlerine
aşkla bakan adamın elde kılıç kavga etmesi fikri bile absürt gelmiş. Oysa bence
Cüneyt Arkın’ın en başarılı olduğu sahnelerden biri Alın Yazısı filmindeki duş
sahnesi, yani Cüneyt abimiz değil Kara Murat’ı imkan verilse psikopatı bile
oynarmış. Üstteki örneklerden de yola çıkarak ekranlarda sürekli aynı rolü
oynayıp kabuslardan kabus beğenen oyuncuları derledim.
İzleyende
yükseklik korkusu yaşatan sahnelerin adamı James Stewart
Alfred Hitchcock’un Rear Window ve
Vertigo filmlerinde oynayan James ağabey yönetmenin düşürmeyi en sevdiği
oyuncusu olmalı. Rear Window’da röntgenlediği komşusunun hışmına uğrayan
James’i, zalım komşusu kırık bacağına acımadam pencereden attı. Hırsız peşinde
damdan dama atlayan bir polis dedektifini oynadığı Vertigo’da ise dengesini
kaybedip çatıdan düşeyazdı. Gerçi izleyenlerin yüreğini ağzına getiren
korkunçlu sahnelerde oynasa da aynı filmlerde kuğu kadın Grace Kelly ve cazibe
merkezi gibi kadın Kim Novak’ı mühendislik öğrencisi gibi vakumlayarak öptüğü
için Hitchcock tarafından kör kuyulara düşürülmediğine şükretsin. Hitchcock’un
bir belediye çukuruna düşürmediği zavallı oyuncu, yönetmenin sinemaya
armağanı Vertigo tekniğini bulmasına olan katkısından dolayı kalplerin
Oscar’ını cebe indirdi.
Sürekli
ıssız motellerde kafadan kırık otel çalışanlarına maruz kalan Janet Leigh
Hiçbir
şeyden çekmedi zavallı kadın bu motel çalışanlarından çektiği kadar. Yeter
ayol, Hollywood’un Janet hanıma biçtiği rol, motel odalarında korku dolu
dakikalar yaşamak mı? Orson Welles’in 1958 yapımı Touch of Evil’inde kocası
polis olduğu için balayı burnundan gelen bahtsız Susan’ı oynayan Janet’i kocası
tehlikeden uzak tutmak ister. Sonra da hangi akla hizmetse kadını dağ başındaki
ıssız bir motele gönderir. Motel çalışanıysa Norman Bates’in uzaktan akrabası
gibidir. Alfred Hitchcock’un 1960 yapımı Psycho’sunda ise patronunun bankaya
yatırması için verdiği paraları alıp kayıplara karışan sekreter Marion
karakterine can veren Janet, Norman Betes’in işlettiği motelde kalmaya karar
verince cidden kayıplara karışıyordu.
Kardeşleri
yüzünden başına gelmedik dert kalmayan mağdur kraliçe Natalie Dormer
Kardeş işte
atsan atılmaz satsan satılmaz da Natelie de bu sümüklü kardeşlerinden ne çekti
be. İngiltere Kralı 8. Henry’nin hayatını anlatan The Tudors dizisinde, karalın
2. Ve en konuşulan kraliçesi Anne Boleyn’i oynayan Natalie, tam bir sinsi
yılandı. İngiltere’nin Katolik olduğu dönemde koyu Katolik İspanyolların
Prensesi Catherine ile evli olan çapkın kralla evlenebilmek için cilvelerden
cilve seçen Anne amacına ulaşır ama sadece üç yıl için. Kral çapkın ve oğlan
çocuk delisi, Anne de sadece bir kız çocuk doğuran, halk tarafından da cadı
gözüyle bakılan bir kadın olunca olaylar gelişir. Kendine başka bir damızlık
bulan kral eski hanımdan kurtulmak için sadakatsizlik suçlamasında bulunur.
Kardeşi George de dahil olmak üzere bir çok erkekle kralı aldatmakla suçlanan
Anne, mahkeme tarafından da suçlu bulununca halk önünde idam edilir. Yahu kadın
kötüydü tamam da adı iyice cadıya çıksın diye kardeşiyle bile ilişkisi vardı
demek nedir? Game Of Thrones’in kraliçe olmak uğruna Sultan geline bağlayan
Margaery’si ise kardeşi Loras’ı korumak için yalan ifade verdi diye mahpuslara
düştü. Suratsız rahibenin bir kepçe suyu esirgediği kadıncağız aklını kullanıp
günahlarımın farkındayım, affedilmek için kendimi dine vereceğim dümenini
çevirip rahibin gözüne girdi. Kadın tam aklı sayesinde hem kardeşini hem de
kendini kurtarmıştı ki ölümcül rakibi ve kaynanası Cersei’nin yılanlığından
kurtulamadı.
Kraliçelik
senin karakterin mi Lena Headey?
300
Spartalı’nın Margo’su, Merlin’in Guinevere’ni, Game of Thrones’in Cercei’si
kadın kraliçeden bile daha kraliçe.
Ölmek
zorunda mısın Sean Bean?
Boromir ve
Alec’in ölümünün bir havası vardı. Ned Stark pisipisine öldü tamam da o
ineklerden kaçarken uçurumdan düşüp ölmek nedir Sean? Valla bir kafana saksı
düşerek ölmediğin kaldı o da Hollywood ölüm kurallarına ters.
Yılların
tecrübesi Nebahat Çehre bu durumdan şikayetçi tabi ki.
Galaksiler
arası aldatılan Sam Neill
Sam Neil o
kadar iyi bir oyuncu ki aynı rolü bile farklı oynar. Mesela aldatılan adamı mı
oynayacak? Oynar ama birinde uzaylıyla aldatılır (Possession) diğerinde
kovboyla (Atlara Fısıldayan Adam).
Gazozuna
ilaç atılanlar
Yeşilçam’da
anayasanın ilk üç maddesi gibi kalıcı hükmü olan üç kural vardır. Bu kuralların
değiştirilmesi senaristlere teklif dahi edilemez. İşte bu mühim kurallar: 1.
Eğer filmde Nuri Alço varsa mutlaka kameranın zoom yapacağı bir bardak ve o
bardağa atılacak bir ilaç vardır. 2. Nuri Alço’nun hazırladığı ilaç kokteylli
içkiyi mutlaka resimdeki ablalar içmek zorundadır. 3. Nuri’nin hazırladığı ilaçlı
kokteyli içen kızlar mutlaka bir arabeskçinin sevgilisi olmalıdır. Eğer bu
üçlüden biri eksik olursa o film çekilmez, çekilemez, çekilmesi teklif dahi
edilemez.
İlaç
Mümessilleri
Kaderin
cilvesi midir bilinmez ama Nuri Alço sinemaya adımını atmadan evvel cidden ilaç
mümessiliymiş. Üstteki kanun hükmündeki kurallar resimdeki ağabeyler için de
geçerli sadece onlar ilaçlı içkiyi içen değil içiren taraf.
Itır Esen’in
belalısı Eriş Akman
Aile
Şerefi’nin zengin züppesi Oktay’ı, Cennetin Çocukları’nın amcakızıyla evlenmeye
dünden razı Mahmut’u adamın Yeşilçam ömrü Itır Esen’in peşinde koşmakla geçti.
Hülya
Koçyiğit’in belalısı Nihat Ziyalan
Eğer içinde
Hülya ve Nihat’ın olduğu bir film varsa türü ne olursa olsun Nihat kesinlikle
Hülya’nın peşinde koşmak zorundadır. Bir ayağının aksaması bile bu koşuşa engel
değildir, olimpiyatlarda maraton koşusunun bir üst leveline eklenmesi gereken
bir koşu türüdür Nihat Ziyalan beyinki. Zira adam Hülya’ya bela oldu yahu,
sevdiğine kavuşmak için her pisliği yapıyordu. Kadının, öz kuzeniyle evli olması
bile Nihat’ın Hülya’ya bela olmasına engel değildi.
Her
seferinde kıvırcık saçlı saf bir kızcağızı ağına düşüren Kerem Bursin
Lütfen Kerem
lütfen, sen bu kötü çocuk havanla git femme fatalelere filan musalla ol. Ne
işin var cimcimelerle, ev kızlarıyla? Bir şey değil sonra bu sevimli merinos
koyunlarını da karanlık tarafa geçirtip psikopata bağlatıyorsun. Ne gerek var
şimdi Burcu Biricik gibi bir şirinliğin içinden Cersei Lannister, Hande
Doğandemir gibi bir samimiyetin içinden Margaery Tyrell çıkmasına?
Romantikte
olsa dram da yaşasa ağır abi olmaktan kurtulamayan Kenan İmirzalıoğlu
Televizyona adım
attığı 1998 yapımı Deli Yürek’ten beri itinayla aynı tip sert erkeği
canlandıran Kenan İmirzalıoğlu romantikte olsa ağır dramlar da yaşasa asla
çizgisini bozmuyor.
Sürekli asi
evlatlara maruz kalan Erkan Petekkaya
Dönemler
arası asi evlatlarla uğraşmaktan genç yaşında saçları beyazlayan Erkan
Petekkaya’nın da dizilerde evlattan yana yüzü gülmez. Aşırı asabi oğlu Mete evi
içinde babası varken yakmaya çalışırken, aşırı sağı solu belli olmayan oğlu
Ozan ise silahla ev basıp, evli kadınlarla takılmaktadır. Gerçi çocukların bu
halinde Erkan’ın da az payı yok değil hani, bir yandan Caroline öbür yandan
Gülseren.
Acaba üvey
mi sorusunu akla getiren evlatlara sahip Erkan Petekkaya
Kara yağız
erkek tipinin Kenan İmirzalıoğlu’yla beraber ekranlardaki yansıması olan Erkan
Petekkaya’ya cast ekibinin garezi mi vardır nedir? Anadolu’nun bağrından kopup
gelen kara yağız adamın neden Selanik göçmeni gibi evlatları var sayın cast?
Romantik
prenseslikten öteye gidemediği için kırkından sonra işsiz kalan Meg Ryan
Meg Ryan’ın
fettan bir kadını, akıl hastasını oynadığını hiç görmedim hep aynı türün
temsilcisi. İyi de Hollywood’da( aslında bu sinema sektörünün evrensel yüzü )
da bir gerçek var en fazla otuzuna kadar romantik aşığı oynarsın ya sonrası.
Yaşlanınca senin kapını kim neden çalsın? Daha gençleri zaten var. Oysa Helen
Mirren yetmişine geldi ama hala oyunculuk hayatı aktif, Meryl Streep’te öyle.
Çünkü bu kadınlar sinema sadece romantik komediden ibaretmiş gibi aynı tür
filmlerde oynamadı. Sektör sürekli aynı rolü biçiyorsa kadın ne yapsın? Diyeceklere
Erol Taş’ın bile iyi adamı oynadığı filmleri örnek gösteririm.
Sevimli
çapkınlıkta bir yere kadar Hugh Grant
Üste
söylediklerimin aynısı Hugh Grant için de geçerli. Belli kuralları yıkmayı
başaran oyuncu sadece iyi oyuncu değil sektörde tutunabilen bir oyuncudur da
aynı zamanda.
Sert ve
güçlü kadını oynamaktan kurtulamayan Michelle Rodriguez
Michelle
abla Rock’nin kadın versiyonu olmayı kafaya koymuş galiba? Ne diyelim bize de
başarılarının devamını dilemek düşer.
Başrollerin
başını yiyen suskunluğuyla Juno Temple
Susma artık
be Juno, bak valla koskoca Game of Thorones bile etme bulma dünyası
atasözümüzün ekseninde dönmeye başladı. Sektörde oklar sana da dönebilir, ah
başrol oldum yaşasın derken bir yan rolün suskunluğu yüzünden filmde pisi
pisine gidebilirsin. O kadar başrolün ahı yerde kalır mı sandın? Belki
Kefaret’in Robbie’sinin başını yeme konusunda masum olabilirsin ama Cracks’ın
Fiamma’sının ahı seni rahat bırakmaz. Öte yandan The Other Boleyn Girl’deki
yanlış anlama performansınla Yeşilçam’ın Kartal Tibet’ini kıskandırdın. Meşhur
yanlış anlaman sayesinde Anne ve George Boleyn kardeşlerin başını yemeyi de
başardın bravo Juno bravo.
İyi bir
karakter oyuncusu olsa da sürekli kötüyü oynayan Erol Taş
Tartışmasız
Yeşilçam’ın en iyi kötü adamı Erol Taş’tır. Cüneyt Arkın’la oynadığı İki Cambaz
filminde komik yanını da gördüğümüz Erol Taş’ın iyi adamı oynadığı filmlerin
sayısı bir elin parmaklarını geçseydi de efsane oyunculuğunu sinemanın her
türünde görseydik.
Kadın erkek
fark etmez herkesin içkisine ilaç atan fettan kadın Suzan Avcı
Yeşilçam’da
içkiye ilaç atma konusunda kadrolu oyuncular olan ilaç mümessilini bile geride
bırakan Suzan, bu namını kadın erkek fark etmez herkesin içkisine ilaç atmasına
borçludur. Erkeğe şantaj yapmak, kadını ise kötü yola düşürmek için ilaçlı
içkiyle tanıştıran Suzan tabi ki her daim amacına ulaşmasıyla da tanınırdı.
İçkiye ilaç
atma tatlı dille kandırma konusunda Nuri Alço’nun bir jenerasyon öncesi
yakışıklı kötü adam Önder Somer
Önder Somer
bir jönü kıskandıracak kadar yakışıklı olsa da zamanında yapımcıyla filan mı
kavga etmiştir nedir jön değil de kötü adam yapılmış. Önder, ilaç mümessili
ağabeylerden farklı olarak genç kızları her zaman ilaçlı içkiyle elde etmez
tatlı dili kullanıp kandırma yolunu da kullanırdı.
Robert
dayının kabusları kana buladığı meşhur Freddy karakteri dışında bir karaktere
can verdiğini görmedim. Zahir kendisi de görmedi ki bu rolün kariyerini
bitirdiğini kendisi de dile getirmiş.
Sürekli
birinci dereceden bir kadın akrabası amcasının ya da arkadaşının istismarına
uğramak zorunda olan Küçük Emrah
Yeşilçam’ın
anayasamızdan ilham alarak yarattığı meşhur film kurallarında ilk üçe giremese
de sinemamızın örf, adet ve ananelerinden birini oluşturan Emrah’ın akrabaları
kuralını bilmeyen yoktur. En bilinen
örfümüz Emrah’ın annesine her daim amcasının hallenmesidir. Eğer bir filmde
Emrah’ın annesine hallenen bir amca yoksa bilin ki Emrah’ın babası tek erkek
çocuktur. Yani amcası zaten yoktur. O zaman da adettendir ki eğer bir filmde
Emrah’ın amcası yoksa Emrah’ın annesine temizliğe gittiği evin beyi
ya da oğlu sarkar. Bunların hiçbiri yoksa Emrah’ın annesine ev sahibinin
ahlaksız teklifte bulunması filmin töresidir. En olmadı fakirlik sınırının
altında yaşayan Emrah’ın fedakar anasının iki ekmek için bakkala, üç kilo elma
için manava, yarım kilo kıyma için kasaba elletmesi farzdır. Eğer Emrah’ın
kardeşlerinin sayısı üçü bulmuşsa Emrah’ın anasının kötü yola düşüp çocuklarının
karnını doyurması ise ananelerimizin ilk sırasında yer alır. Şimdi Emrah’ın
bacılarına gelmek isterdim ama okuyucuyu daha fazla hayattan soğutmak
istemediğimden sadece anasına bak kızını gör demekle yetiniyorum.
Acık insan
ol Hugo Weaving insan
Adam ya elf
ya yapay zeka ya da insanların zincir vurulamayan düşünceleri oluyor. Kendisini
bir türlü homo sapiens türünü canlandırırken göremedik. Zahir Hugo ağabey
Hollywood’un gözünde insanüstü bir yapıya sahip.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder