13 Nisan 2019 Cumartesi


Sadece Bir Elbise Değil: Sinema Tarihine Adını Altın Harflerle Yazdırmış Birbirinden Gösterişli 14 Elbise

   Güzelliğiyle, zarafetiyle, duruşuyla izleyicinin aklına kazınıp sinema tarihinde yer edinen birbirinden gösterişli on dört elbiseye yer vereceğim bu haftaki yazımı sürekli yazılarımı çalan emek hırsızı Memur Siteye ithaf ediyorum. Totalde yedi yazımı utanmadan kendi imzasını atarak sitesinde yayınlayan şikayet için mail attığım ama dönme zahmetinde bulunmayan sevgili Memur Site, yazılarımdan kazandığın her kuruşun fitil fitil burnundan gelmesi dileğiyle.

Scarlet O’hara’nın dosta güven düşmana korku saldığı gösterişli kırmızı elbisesi


Rüzgar Gibi Geçti’nin güzel olduğu kadar da huysuz ve şımarık olan Scarlett’inin büyüleyici kırmızı elbisesi nasıl unutulabilir ki?

Cecilia’nın otuzlar modasının görkemini kanıtlayan yeşil elbisesi


Sonra da diyorlar ki neden bu kadar nostaljiksin? Şu elbisenin zarafetine, asaletine bak. Geçmişteki şıklık ve günümüzdeki bayağılıktan sonra ben nostaljik olmayayım da ne olayım?

Holly’nin siyahın zarafetini gözler önüne seren elbisesi


Zaten asalet ve zarafet sözcüğünün Hollywood’daki karşılığı olan Audrey Hepburn’un Breakfast at Tiffany’s filminde giydiği siyah elbise bir çok kadını kendisine aşık etti. Bir de inci kolye, uzun kadife eldivenle tamamlanan siyah elbise sevenlerinin gözünden kalp çıkarttı desek yeridir.

Maria’nın çağının çok ötesindeki kışkırtıcı ve post modern elbisesi


1927 yapımı Fritz Lang filmi Metropolis’in Maria’sının İncil’deki şeytan kadını tasvir ederek yaptığı dans sırasında giydiği kışkırtıcı elbise yirmiler şartları için çok cüretkar. Dansı sineme tarihinde görüp görebileceğiniz en kötü dans olsa da yönetmenin ışık kullanımındaki başarısı ve Maria’nın gösterişli başlığı bu kusurlu dansı affettiriyor. Öte yandan gene Maria’nın robot kostümü ise sinema tarihinin gördüğü ilk robot olması açısından önem taşıdığı için listedeki yerini almıştır. Bir gözü diğerinden küçük olsa da günümüzdeki bir çok robottan daha güzel göründüğünü söylemeden edemeyeceğim.

Margot Mary’nin dantel detayıyla göz dolduran kırmızı elbisesi


Grace Kelly hanımın bir Hitchcock filmi olan Dial M For Murder filminde giydiği kol sırt ve göğüs detaylı kırmızı dantel elbisesi sinema tarihinin en güzel elbiselerinden olabilir. Gerçi kuğu kadar zarif ve güzel olan Grace hanım çuval giyse yakıştırır ya.

Gilda’nın izleyiciyi büyüleyen eldiven ve kürkle kombinlediği siyah yırtmaçlı elbisesi


Sinema camiasına emeği geçen tüm femme fatale ablalar adına Rita hanım ablanın canlandırdığı Gilda karakterinin şu büyüleyici siyah elbisesini seçtim. Çünkü ikinci dünya savaşı sırasında bir adet zırhlıya adını verdirecek kadar etkili bir karakter olan Gilda’nın ve karakteri bu kadar etkileyici kılan siyah elbisenin hakkını vermek gerek.

Loana’nın ikonikleşen mağara kadını elbisesi


Hollywood’un 60’lar döneminde en güzel ve seksi kadınlarından olan Raquel Welch’in One Billion Years B.C. filminde canlandırdığı Loana karakterinin taş devri bikini kreasyonuyla arzı endam etmesi sinema için unutulmazdır herhalde. O değil de gerçekte Raquel hanım gibi bir mağara kadını olsa insanlığın soyu başlayamadan biterdi zahir. Öyle güzel kadın yüzünden erkekler taşlı sopalı kavga yapıp sizlere ömür olacakları için soyumuz başlangıç seviyesinde kururdu herhalde.

Bonnie’nin bere ve fularla kombinlediği etek ve ceket takımlar


Faye Dunaway’ın Bonnie and Clyde filminde canlandırdığı Bonnie karakterinin bere ve fularla tamamladığı kıyafetlerindeki klaslık günümüzde bile hala moda dünyasına yön veriyor.

Lucia’nın sinema ve moda tarihine damgasını vurduğu kasket deri eldiven ve pantolon askısı üçlüsü


Charlotte Rampling’in sinema camiasının en beğenilen ve tartışılan sansasyonlu filmi Night Porter’de canlandırdığı Lucia karakterinin Nazi subaylarının önünde dans edip şarkı söylerken giydiği bu üçlü kombine kıyafet diyemesek de hala moda dergileri tarafından fetiş edilmiş durumda olduğu da bir gerçek.

Veruschka’nın filmin önüne geçen siyah cesur elbisesi


Michelangelo Antonioni’nin yabancılaşmayı irdelediği filmi Blow Up aslında cinayete şahit olan bir moda fotoğrafçısının hikayesini anlatıyor. Fakat dönemin ünlü modeli Veruschka’nın filmde on dakika bile sürmeyen moda fotoğrafı çekimi sahnesinde giydiği siyah kıyafet ve o kısa sahne filmin tamamının önüne geçmiş durumda. Antonioni gibi bir yönetmenin filmini bu kadar basite almak tabi ki olmaz yalnız googlede bir inceleme yapsanız Veruschka hanımın elbisesi ve kısa sahnesi ilk sırada arzı endam eder.

Marilyn Monroe’nun Yaz Bekarı’nda akılları alan uçuşan beyaz elbisesi


Unutursak kalbimiz kurusun Marilyn! O beyaz, uçuşan etekli elbise sinema tarihine adını altın harflerle yazdırıp ikonikleşmiş ve tüketim sektörünün bir numaralı pazarlama ürünü olmuştur. Hem elbise, hem sahne, hem de Marilyn o kadar fazla taklit edilmiştir ki, yani taklit kirliliği olayını ilk defa bir elbise üzerinde gördüğümüz için bile bu beyaz elbiseyi listeye ekleyeyim dedim. Eklemezsem ayıp olurdu zaten.

Elvira’nın bir suç filmini moda anlayışıyla aydınlattığı göz alıcı elbiseleri


Michelle Pfeiffer’in Scarface filminde Elvira karakteri ile görünüp hem güzelliği hem de kıyafet seçimi ile izleyiciyi kendine hayran bırakması nasıl unutulur ki? Onu bu listeye almamın asıl sebebiyse seksenlerin korkunç moda anlayışını bilmeyenimiz yoktur. İşte Elvira göreni aşık eden bu şık elbiseleri seksenlerin korkunç moda anlayışında giydiği için listeye filmdeki tüm elbiselerle girmeyi başardı. Film boyunca giydiği her kıyafet mi güzel olur? Kadının geceliği bile göz alıcıydı. Öyle ki bu şık tarzıyla günümüzde bile popülerliğini korumaya devam ediyor. Baştaki mavi elbisesi Rihanna’dan GOT’un Arya Stark’ı Maisie Williams’a kadar birçok kadının tercihi olurken sondaki beyaz elbise Beyaz Saray’ın fist ladysi Melanie Trump’ın gözdesi olmuş.

Alem zenginlik görsün diyen Cleopatra’nın birbirinden gösterişli ve değerli elbiseleri


Sırasıyla 1934 yapımında Cecil B. DeMille’nin 1945 yapımında Vivien Leight’nin ve 1963 yapımında Elizabeth Taylor’un Cleopatra olup sinema tarihinin en şık ve pahalı elbiseleriyle ekranları süslediği filmler resmen görkemli elbiselerin resmi geçit töreni gibiydi. Tarihi bir karakter olan Cleopatra hanımın gücünü, ihtişamını gösterecek olan kıyafetleri gerçekten göz alıcıydı. Özellikle başlıklarıyla dikkat çeken üç Cleopatra da birbirinden güzeldi. Ama burada konu kadınlar değil seçilen kıyafetler. Cecil hanımın lale görünümlü ihtişamlı tacı ile Mısır’a lale devrini getirdiği 1934 yapımı Cleopatra filmi şahsen en güzel kostüm tasarımının yapıldığı filmdi. Cecil’in her kıyafeti birbirinden güzeldi. Klasik dönem Hollywood sinemasının en güzel kadınlarından olan Vivien hanımın göğüs detaylı kostümü göz doldururken Celopatra dediğin ihtişamlı olur, zengin gösterir anlayışının kurbanı olan Elizabeth ablanın altın elbisesi kadından ağırdı. Ağır işçi olarak çalışan Elizabeth hanımın aşırı gösterişli başlığının ağırlığını düşünemiyorum bile. İyi kadın boyun felci olmadan film bitmiş. Bir de 63 yapımı Cleopatra’da Elizabeth ablanın belini korselerle sıka sıka otuz cm yapmışlar. Kadın film boyunca kum saati gibi takılıyordu. 

Dracula’nın gelini Lucy’nin Elizabeth döneminin tüm gösterişini barındıran gelinliği


Francis Ford Coppola’nın 92 yapımı Bram Stoker’dan Dracula filminde Sadie Frost’un canlandırdığı Lucy karakterinin Prenses Diana’nın moda dünyasına armağanı olan kuyruğu üç km geriden gelen gelinliğinden ilham alınarak tasarlanan kuyruk kısmından tut, gövdeden topuğa kadar annelerimizin el emeği göz nuru fiskos masası gibi işlenmiş gelinliği göz dolduruyordu. Yürüyen dantel gibi dolaşan rahmetli Lucy’nin gelinliğinin tütü misali gösterişli boyun kısmı ve diğer gelinlerinkinden fersah fersah uzak taç ve duvağına ise hiç değinmiyorum bile. Yüzündeki abartılı pudradan mahalle arası kuaförüne gidip ucuza kaçtığını düşündüğümüz Lucy hanımın gelinliğini tamamladığı bir adet vampir dişi ve kanlı ağızla göz doldurduğuna değinmeden edemeyeceğim. Şaka bir yana reel hayatta da tarz bir kadın olan Sadie hanımın ölüsü bile moda ikonuydu.

Bonus: Marlon Brando’nun üç beden küçük kasları ortaya çıkaran tişört akımını başlattığı dar tişörtü


Marlon Brando’nun Elia Kazan’ın 1951 yapımı bol ödüllü filmi Arzu Tramvayı’nda bir adet kütüğe can verdiği Stanley karakterinin üç beden küçük tişörtler ve dar atletlerle arzı endam edip kaslarını sergilemesi unutulabilir mi? Sinema tarihinde üç beden küçük tişört giyen, kaslı ve seksi erkek akımının öncüsü Marlon ağabeydir. O yüzden sıcak sularda yıkana yıkana çeken normal tişörtü bile listeye aldım. Marlon Brando’nun kasları sen nelere kadirsin?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder