17 Aralık 2017 Pazar

Son Dönem Tv Dünyasının Parlayan Yıldızı Entrikaların Dizisi Ufak Tefek Cinayetlerin Dizi Kadar Konuşulan Oyuncuları


Kesinlikle uyarlama kokan, buram buram Amerikan olsa da izleyiciyi şu dönem en fazla çeken dizilerden olan Ufak Tefek Cinayetler, klasik olmayan kurgusu, bol entrikası, her bölüm sonu ters köşe yapmayı adet edinmesiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Dizi ülke çoğunluğunun rüyasında bile göremeyeceği hayatların yaşandığı bir partide işlenen cinayetle başlıyor. Polis soruşturması, sorgu odası gıybetleriyle dizinin odağındaki dört kadının hayatını izleyiciye sunuyor. Merve, Pelin, Oya ve Arzu’nun ortak geçmişi, etrafına gülücükler saçan kadınların çalkantılı ve skandal dolu hayatları derken dizi bir anda ratinglerin zirvesine ulaşıyor. Dizinin bu kadar beğenilmesine neden olan en büyük etkenlerden biri olan karakterlerini inceleyeceğim bu haftaki yazımda ne ruh hastaları varmış demekten kendimi alamıyorum. Bu kadar manyağın bir araya geldiği üstüne bir de saflık sınırlarını zorlayan tiplerin de manyakların üzerine sos olduğu dizimiz adından daha da söz ettireceğe benziyor.

Koltuk uğruna masum iki kişinin hayatını karartan canavar lise müdürü Muzaffer  


Sıfatına en okkalısından Fatma Girik tükürüğünün farz olduğu Muzaffer bey, öğrenciler ve veliler tarafından sevildiği için yönetim tarafından müdür yapılma ihtimalinden korktuğu Edip’e atılan iftiraya resmen körükle gitti. Bir eğitimciye yakışmayacak şekilde Oya’nın düşeceği durumun umurunda olmadığını, tek derdinin koltuğu olduğunu Edip hocaya açıkça söyleyip bir de adama yallah çeker. Edip’in sinirlenip yakasına yapışması üzerine vur da daha çok haklı çıkayım diye resmen sevinen cibilliyetsiz, tıynetsiz varlık, öldün ya öbür tarafa koltuğu da götürebildin mi? Mezarın başına bir adet koltuk diksinler senin! Hayır, adam totalde beş dakika görünmesine rağmen izleyene küfrettirmeyi başardı. Oyuncuyu gani gani tebrik ediyorum.

Cinayet davasına girdiğini düşünürken altın günü gıybetinin içine düşen baş komiser 


Bu adamcağıza da yazık vallahi, cinayet var dediler sorguda resmen dedikodu kazanına düştü. Sadece o köpek çenesi yemişçesine konuşan manikürcüyle, felsefe yapan robotik ifadeli kadına tahammül ettiği için bile iki maaş ikramiye vermeleri gerekir buncağıza. Sorguya girdiğinden beri altın günü ortamı yaşıyor adam, sorguda bir kısır eksik. Sezon finalinde asıl cinayeti sorgudaki şahitlere katlanamayıp baş komiser işleyecek bence.

Oya’nın sekretaryası gökkuşağı renklerine göz kırpan İlhan


Oya hakkındaki bilgilerin bir kısmını öğrendiğimiz İlhan, dizinin gökkuşağı renklerine göz kırpan üyesi. Sektörde son zamanlarda moda olmaya başlayan sevimli, iyi niyetli, şen şakrak gay ekolünün dizideki yansıması olan İlhan, bu iyi huylarına rağmen tabi ki RTÜK faktöründen dolayı sevgilisiyle ekranlarda boy gösteremeyecek. Ama olsun kendisi Oya’yı bir ilahmışçasına izleyiciye tanıtmaya devam edecek.

Köpek çenesi yemişçesine konuşan manikürcü kız


Sen nasıl bir şeysin be ablacığım, çenende motor mu var senin? Yahu sorguya girdiğinden beri abuk sabuk dedikodu yapmak dışında bir şey yapmıyorsun. Tamam, mesleğin icabı dedikodu yapmak senin işinin bir parçası da karşında da maniküre gelmiş bir barbi yok ki? Vallahi bu hızla konuşmaya devam edersen o baş komiser cinnet getirip beylik tabancasıyla önce seni sonra kendini vuracak. Ayrıca maniküre gittiğin kadınların beyleri hakkında akıttığın salyalar da hiç hoş değil. Çenen yüzünden koca bulamadın diye elalemin kocasına niye iç geçiriyorsun? Vallahi o Merve, Serhan’dan bahsederken salya akıttığını duyarsa tükürük bezlerini koparıp sana yedirir.

Manikürcünün tam tersi robotik tavırlı filozof abla


Ay ablacığım o konuşma tarzınla, işkembeyi kübrandan uydurduğun felsefelerinle hem sorgudaki polisleri hem izleyicileri kanser ettin. Rica ederim boşluğa bakıp, felsefe yapma. O değil de sen Oya, Merve, Arzu, Pelin, Burak ve Taylan’ın okuduğu özel okulda hocalık yapmışsın Galatasaray Lisesinde okuyan Serhan’ın hayat hikayesini nerden biliyorsun? Adamın sevgisiz zengin çocuğu bunalımını nerden biliyorsun ki?

Sorgu odasında en doğru karakter tahlillerini yapan Burak


Merve sizden böbreğinizi isterse verin, yoksa o sizin kalbinizi söker diyerek Merve’nin ne derece tehlikeli bir ruh hastası olduğunu açıklayan Burak,  Pelin içinse Merve’nin bir düşük modeli ama içten içe onun devrilmesini ve Merve’nin yerine geçmenin hayallerini kuruyor diyor. Yani dizinin iki ana karakteri Merve ve Pelin’in ne derece pislik olduğunu izleyiciye net bir şekilde açıklıyor. Ne İlhan gibi Oya güzellemesi yapıyor, ne robotik ifadeli abla gibi felsefe ne de manikürcü kız gibi boş dedikodu yapıyor. Her sorgu odasının aranan şahidi o.

Esnek yılan plates Burcu


Türünün en görgüsüz örneklerinden olan plates hocası Burcu, Arzu safının portakal kocasıyla yasak ilişki içerisinde. Tabi ki amaç Portakal Mehmet’in saf ve temiz aşkı değil, alacağı tek taş ve sarmaşık sitesinin şık villası. Kısacası babası yaşındaki portakalın maddi durumunun plates derslerinden ömrü boyunca kazanacağı paradan daha fazla olduğunu fark eden Burcu, gençliği ve fit vücudunun verdiği avantajla portakala kancayı takmış. Yüzüğü kapınca attığı göbekten ve evin Arzu’ya kalacağını öğrenince çıkardığı rezaletten dizinin en itici karakterlerinden olduğu anlaşılan Burcu, portakal Mehmet gibi çoluğuna çocuğuna bakmadan genç kadın peşinde koşan tiplere müstehak aslında.

Neşeli bir çocukluk geçirip Pelin gibi histerik bir yılanla evlenen beyinsiz Taylan


Yani Taylancığım ilişki konusundaki zirveni lisede yaşamışsın, o da Oya’nın da ergen olup senin hıyarlığını görememesinden kaynaklanmış. Hırsından ve sinirinden kurumuş, yirmi beş kilo kalmış Pelin’le evli olman bile hıyarlıklarına bir gerekçe değil. Bir de utanmadan sitenize taşındı diye, zamanında yanında olmadığın eski sevgiline halleniyorsun. Sana değil Pelin’e hiç değil çocuğunuza acıyorum vallahi. Zeka konusunda kornişon turşusunun bile gerisinde kalan bir baba ile özgüveni eksik, histerik bir anadan meydana gelmiş bu çocuk ileride kanun kaçağı olmazsa iyi. Hayır, çocuğun hiçbir açıdan bir artısı yok, devlet bir şey yapsın. O çocuğu korumaya filan alsın.

Orta yaş bunalımındaki dolma sever bünye portakal Mehmet


Yurdumuz sınırları içinde nesli tükenmekte hatta kısıtlı sayıda olan portakal rengi Mehmet, tam bir ev kadını olan saftirik Arzu’nun on altı yıllık kocası. Tipinin aksine tam bir Türk erkeği olan Mehmet, boğazına olan düşkünlüğüyle tanınıyor. Arzu ile tencere kapak iken orta yaş bunalımına girip paragöz bir plates topuna aşık olan Mehmet, yediği yemeklerin kalorisini sayıp, yeşil ağırlıklı beslenen Burcu’nun evinde yumurtalı sucuk, pastırma, kıymalı dolma yiyebileceğini umacak kadar da beyinsiz. Aldığı pastırma ve sucukların günde üç öğün yeşil elma yiyip, maydanoz suyu içerek yaşayan sevgilisi plates Burcu tarafından çöpe atılmasıyla gözyaşlarına hakim olamayan Mehmet, gidip Taylan hıyarına dert yanıyordu. Evi terk etmesine rağmen çocuklarını bahane ederek Arzu’nun mutfağından dolma yürütmeye çalışan portakal Mehmet, kadının kredi kartlarını iptal ettirdiğini unutacak kadar da arsız. O değil de insan Tülin Özen’i nasıl aldatır ben hala ona şaşıyorum, kadın halimle Tülin’i yolda görsem bakmaktan kendimi alamam. Hatta Tülin geçer ben kadın gözden kaybolana kadar arkasından bakarım. Kadın hem ülkemizdeki erkeklerin beğeneceği bir tipte hem de dizideki rolü itibariyle karakter olarak da herkesin evlenmek isteyeceği birisi. Yemek yapan, kocasını seven, çocuklarına özen gösteren bir anne. Tipik ev kadını olan Arzu’yu bırakıp fotosentez yapan bir platese giden portakal Mehmet kendisi kaşınmış.

Merve ve Pelin’in sinsiliğinden nasibini almış çilekeş Edip hoca


Yahu adam resmen her okulun isteyeceği ideal bir hocayken bir adet beyinsiz Taylan, bir adet kıytırık lise grubu solistliği, bir adet de lise müdürlük koltuğu yüzünden meslekten men edilmiş. Meslekten men neyse de işlemediği, yüz kızartıcı bir suç yüzünden karısı bile inanmayıp terk etmiş adamı. Öğrencisinin geleceği kararmasın diye gerekirse istifasını sunacak kadar karakterli bir hoca olan Edip, son bölümden anlaşılacağı üzere Oya’yla birlik olup Pelin ve Merve’den intikam almaya geliyor. Zamanında iftira attığı Edip’le karşı karşıya gelen Merve’nin yaşadığı şok karşısında gülümseyen Edip, ilerleyen zamanlarda bu intikama kendini Oya’dan fazla kaptırırsa hiç şaşmam. Merve’nin üzerine araba sürüp, Pelin’i havuzda boğmaya çalışırsa izleyiciyi mest edeceğini düşünüyorum.

Merve’nin günümüzde buz devri yaşayan soğuk kocası Serhan


Taylan’ın hıyarlığı, portakal Mehmet’in ihaneti karşısında izleyicinin beyaz atlı prens muamelesi yaptığı Serhan da aslında erkek takımındaki karaktersizlerden biri. Bu adam bu kadar mükemmel olsa Merve’yle neden evlensin Allah aşkına? Bi de bıktık artık bu Yeşilçam klişesi esas oğlanın sadakatsizliğini karısının yılanlığına bağlama senaryosundan. Çok asilse boşansın Merve’den öyle Oya’ya yürüsün. Yahu şu adamın portakal Mehmet’ten saçı hariç tek farkı karısını aldatmaması, onda da Serhan’ın yaptığı hiçbir asil durum yok. Oya, evli bir erkek olduğu için Serhan’ı kabul etmiyor. Oya yerine plates Burcu olsa şimdiye beyaz atlı prens Serhan’ın da portakal Mehmet’ten farkı kalmazdı. Bir de Mert Fırat oynuyor diye mi karakterin noksanları göze çarpmıyor. Oya’dan yüz bulamayınca Merve’ye sırnaşan bir Serhan ne kadar tutarlı? Adamın iyi olan tek yanı çocuğuna olan sevgisi, o kadarını portakal Mehmet’le hıyar Taylan da yapıyor. E o zaman nedir bu Serhan’ı ideal erkek yaptıran?

İdeal ev kadını olsa da dilsiz şeytanlığı sayesinde arkadaşının hayatını karartan Arzu


Oya’yı kenara çekip lisede olanlar yüzünden özür dilemek isteyen ama onu bile başaramayan pasif Arzu, Oya’nın ne demek hayatım ben unuttum bile deyip kendisini affedeceğini düşünüyordu. Konuyu kapatmak isteyen Oya’ya ama ben çok düşünüyorum, aklıma takıyorum deyip illahi affettim sözünü duymak için zorlasa da aldığı cevapla sus pus olmuştu. Düşün biraz Arzu, çünkü yaptığın şey düşünülmesi gereken bir konu. Portakal kocana havuz başında felsefe yaparak sorduğun ama onun açlıktan beyni durduğu için cevap veremediği konunun cevabı oldukça basit. Eğer gücün yetmesine rağmen bir haksızlık karşısında sustunsa sen de dilsiz şeytansın. Merve’nin uydusuymuş gibi davranıp, Oya ve Edip hocaya atılan iftira karşısında önce susup, sonra da suskunluk sarmalına kapılıp, çoğunluğa uyduğun için masum olduğunu mu sanıyorsun? Portakal kocanın ihanetine uğrayınca otuz beş kilo kalmış yılan kankan Pelin’e ağlıyosun Mehmet bana bunu nasıl yapar diye. Sen zamanında arkadaşına atılan bir iftira sonucu nasıl sustun? Vallahi zamanında yaptığın bu suskun iftirayı hatırladıkça durumuna duyduğum üzüntüm azalıyor. Arkadaş grubunuzdaki belki de tip ve fizik konusunda en kusursuz hatun sensin ama kocan olacak portakal seni aldatıyor.

Hırsından otuz beş kilo kalmış histerik yılan Pelin


Bir adet beyinsiz Taylan için çocukluk arkadaşına ve hocana iftira attıktan sonra Taylan’la evlenip bir de o salatalıktan çocuk yaparak zaten Allah’ın belasından nasibini almışsın. O kadar özgüvensizsin ki, Taylan’a nerdeyse çip taktıracaksın. Merve’nin kıçının dibinden ayrılmayıp, Merve’nin bile kuyusunu kazıp kraliçelik hayalleri kuruyorsun da senin gibi ezik kraliçe mi olur be Pelin. Bi de Oya’nın kliniğine gidip kocamla aramızda tutku var diye aranızda olmayan tutkuyu kadının gözüne sokmaya çalışıyorsun. Hırsından, kıskançlığından kurumuş otuz beş kilo kalmışsın. Entrika düşüneceğine git kebapçı, lahmacuncu filan takıl da yüzüne kan gelsin. Belin şişe gibi, bacakların kürdan gibi kalmış. Neredeyse yürürken kırılacaksın bir de insan azmanı kocanla her dakika seviştiğini iddia ediyorsun. Ölürsün mölürsün, belin elinde kalır diye, adam sana sarılmaya korkuyor kızım. Boynun Gullum’dan ince kalmış, kemiklerin sayılıyor, zayıflıktan yanaklarında kırışıklık oluşmaya başlamış. Bak Merve’ye yemeğin salçalısı kadının kalçalısı ekolünü benimsemiş. Arzu’yla Oya da spor yapıyor ve fit mi fitler. Sen sporun üzerine başka bir şey daha mı yaptın, ne yaptın kendine?

Kraliçe yılan Merve


Grubun en güzel yüzlü ve en yılan üyesi olan Merve Pelin ve Arzu’ya ne içirmişte kendisine uydu yapmış bilinmez. İstediğini elde etmeye ve çevresindekilerin hayatını kendi istekleri doğrultusunda yönlendirmeye odaklanan Merve, tehlikeli mi tehlikeli. Sanki dünya onun istediği yönde dönsün istese dünyayı tersine döndürecek kadar psikopat izlenimi veriyor. Kıytırık bir lise grubunun solistliği için çocukluk arkadaşını harcayacak kadar manyak bir kadından bahsediyoruz. Karşısındakileri gülümseyerek iğneleme ekolünden olan Merve, dua etsin ki Yeşilçam dönemimde yaşamıyor. Yoksa çok kısa bir sürede iflas bayrağı çekecek kocasından sonra kötü yollara düşüp, polis baskınlarında yakalanıp, vesikalanmak için de zamanında iftira attığı arkadaşı Oya’nın kliniğine götürülürdü. Oya’yla karşılaşınca da ayaklarına kapanıp, ağlayarak af dilerdi herhalde. Oysa günümüz dizileri Merve gibi anti karakterlerden yana olduğu için Merve asla yıkılmaz, Merve’nin kalesi sarsılmaz. İflas eden Serhan, Oya’dan yüz bulamayıp intihar eder ama Merve yine de dağılmaz. Kraliçelik bunu gerektirir anam, bu Merve dizinin sonunda tüm sarmaşığı ele geçirip orada beylik bile kurar.

Acıların kadını intikam peşindeki Oya  


Arkadaşlarından yediği ağır kazıktan sonra iftiraya uğrayıp okuldan atılan, ailesini bile kendine inandıramayınca intihar eden, bunun sonucunda da çocuk sahibi olamayacağını öğrenen Oya, acısını kalbine gömüp kendini ilim irfana verir ve doktor olur. Zamanında ona iftira atan arkadaşlarından intikam almak için kolları sıvayan Oya’ya ilerleyen bölümde iftiranın diğer mağduru Edip hoca da katılır. Merve’nin kocası Serhan’la bir koşu sırasında karşılaşan Oya, Serhan’dan etkilense de ahlak yapısına ters olduğu için ondan uzak durmaya karar verir. Bacım bırak bu Serhan ayaklarını filan da sen intikamına odaklan. Vallahi o kadar kazıktan sonra ben olsan kraliçe Merve’yi Marie Antoinette’ye, Pelin’i yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot’a, Arzu’yu da Old Boy’daki Dae-su Oh’a çevirirdim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder