29 Haziran 2017 Perşembe

Sinema Ve Dizi Sektörümüzün Kanayan Yarası Çalıkuşu’nun Esmer Kamran’ı Sorunsalı


   Edebiyat dünyamızın klasiklerinden olan Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu, müfredatımızın temel taşlarındandır. Eğitim hayatınız boyunca belki asal sayı ile doğal sayı arasındaki farkı bilmeden mezun olabilirsiniz ama Çalıkuşu’nu okumadan mezun olamazsınız. Yüz temel eser listesine üst sıralardan giren kitap, kendisi de bir öğretmen olan yazarın öğretmenliğin zorluklarına değindiği bir eser. Fakat Reşat Nuri beyde dizi sektörü kafası da mevcutmuş ki kitabını öğretmenliğin zorluğu, işlemeyen köhneleşmiş sistemin gerçekleri, genç bir kadının yaşadığı zorluklar şeklinde vermek yerine içine hüzünlü bir aşk hikayesi koymuş. Bu sayede başka bir ülkede olsa yasaklanacak kitap ülkemizde ilkokul demeden lise demeden hatta üniversite demeden okutulan bir eser haline gelmiş. Bu topraklarda doğmuş her eli kalem tutmuş insan evladının hakkında en az bi cümle bildiği Çalıkuşu, içindeki güçlü aşk hikayesi sayesinde sinemacıların da dikkatini çekmiş. Hatta en çok Osman Fahir Seden’in dikkatini çekmiş ki sinema televizyon tarihinde yapılan üç Çalıkuşu uyarlamasının ikisi ona ait. Fakat dediğim gibi içerikten çok izleyici çekmek için aşk hikayesine önem verilmesi kastta da bir takım sorunlar çıkmasına yol açmış. Bir güzel kız, karşısına da yakışıklı, dönemin popüler erkeklerinden birini koyalım oh mis gibi aşk hikayesi işte diyerek ortaya çıktığını düşündüren Çalıkuşu’nun hem film hem dizi versiyonunun en büyük sorunu Kamran.   


   400 küsur sayfalık kitap boyunca Feride’nin dilinden düşmeyen sarı çıyan Kamran ekranlara kara yağız delikanlı olarak çıkıyor. Yeşil gözlerini hatırlatıyor diye Feride’yi incir reçeline bile küstüren Kamran’ı arıyor sadık kitap okuru gözler ama nerde? A hadi günahını almayalım seksenlerde TRT için yapılan Çalıkuşu’nun Kamran’ı Kenan Kalav en azından yeşil göz konusunda kitabın Kamran’ına yaklaşmayı başarıyordu. Bizdeki Kamran sendromunun uluslararası camiadaki karşılığı olan Dorian Gray sendromunda da aynı durum işlenir. Oscar Wilde’nin o sarı saçlı, mavi gözlü, erkek güzeli Dorian, sinemaya kavruk bir delikanlı olarak uyarlanır. Tıpkı Dorian gibi Kamran’ın da erkekten çok kadınsı bir güzelliği vardır, kitapta oldukça hanım evladı bir karakter olarak işlenen Kamran, utanmasa elbisesinin ütüsü bozulmasın diye ömrünü ayakta geçirecek. Günümüzde yaşasa metroseksüelliğin kitabını yazacak olan Kamran’ı oynayan üç oyuncudan birisi Kartal Tibet, sinemamızda Altar’ın oğlu Tarkan olarak hafızalara kazınmış bir savaşçıya hayat veriyor. Burak Özçivit ise en büyük çıkışını Muhteşem Yüzyıl’ın bileği bükülmez savaşçısı Malkoçoğlu olarak yaptı. Yani bu ikilinin aşırı naif, hatta yer yer kadınsı özellikler gösteren – elleri incinecek, pantolonunun ütüsü bozulacak diye ağaca çıkmıyordu adam – bir karakter olarak izleyicinin karşısında inandırıcı olabileceğini düşünüyor musunuz? Hadi Kamran karakteri erkek değil kadın olsa oynayacak oyuncu saçını boyatır, makyajını değiştirir, kaşını filan farklı şekilde alır bir değişim olur. Ancak erkek olunca en fazla saçıyla, sakalıyla, kilosuyla filan değişim geçireceği için ve Yeşilçam döneminde rolü için değişim geçirme diye bir durum sıkça gözlenen bir olay değil bu yüzden Kartal Tibet’i geçtik. Kenan Kalav saçını sarıya boyasa fettan kadın rolüne gireyim diye Sapık Kadın filmi için canım siyah saçlarını sarıya boyatan Perihan Savaş gibi tövbe estağfurullah bir hale gelirdi. Burak Özçivit desen o zaten Çalıkuşu dizisine Kamran olarak değil Malkoçoğlu gibi girdi. Yani üç adet Çalıkuşu çekildi ama bir tane bile Kamran yoktu.     


Oysa Feride’ler maşallah üç seride de hık demiş kitaptaki Feride’nin burnundan düşmüştü. Koyu renk dalga dalga saçlar, açık ama canlı rengarenk bir ten, genç, güzel cıvıl cıvıl bir Feride… Peki ama neydi kastın Kamran’a kastı, neden Çalıkuşu’nda bir Kamran vardı Kamran’a benzemez? Kitapta da bahsedildiği gibi Feride Kamran’a her kızdığında sarı çıyan der fakat sinema ve dizide Feride’nin karşısında bir adet sarı çıyan olmadığı için bu replik değiştirilir ve Feride, Kamran’a her kızdığında pis çıyan der. Feride, Kamran’ı kendisinde olmayan her şeye sahip olduğu için sever. Toplumun Feride’ye daha doğrusu Feride üzerinden kadına dayattığı oturaklı, sessiz sakin neredeyse hanım hanımcık bir karakterdir Kamran. Sarı saçları ve yeşil gözleriyle adeta başka bir diyardan gelmiş gibidir Feride için, çocukluğundan beri çekindiği tek kişinin Kamran olması Kamran’ın çevresindeki kimseye benzememesindendir. Kamran, Feride için benzersizdir, ona kızmasının sebebi kendisine bile itiraf edemese de Kamran’ı sevmesinden ama Kamran’ın onun farkında bile olmamasındandır. Oysa izlerken Feride’nin bile Kamran’dan daha Avrupai durduğu bir Çalıkuşu uyarlaması var karşımızda. Hal böyle olunca üşenmedim blogumda kitaptaki Kamran’a daha uygun Kamran adaylarını derledim.

Siyah beyaz filmde bile sarışın olduğu anlaşılan Göksel Arsoy,


Yeşilçam’ın kuşkusuz en yakışıklı aktörlerinden olan Göksel Arsoy, 1966 yapımı Çalıkuşu için ideal bir Kamran olabilirmiş. Kendisi yeşil değil mavi gözlü olsa da siyah beyaz filmde bu detay dikkat çekmeyeceği için kusur durmazdı. Sarışınlığına gelecek olursak Targaryen beyazına yakın sarı saçlarıyla Feride’nin ağzını korkak alıştırmadan sarı çıyan diyebileceği bir Kamran olurdu Göksel Arsoy.  

Feride’nin iç rahatlığıyla sarı çıyan diyebileceği sarışınlıktaki Tamer Yiğit


Yetmişlerde daha maço rollerde görmeye alışık olsak da atmışlı yıllarda sinekkaydı tıraşı sayesinde kalemle çizilmişçesine düzgün yüz hatları meydandaydı Tamer Yiğit’in. 1966 yapımı Çalıkuşu’nda Türkan Şoray’ın karşısında gayet sarı çıyan bir Kamran olabilirdi.

Feride’nin Avrupai tipine vurulacağı bir Kamran için en iyi tercihlerden olacağı kuşkusuz Kuzey Vargın


Yeşilçam’ın asi delikanlısı Kuzey Vargın sarı saçı ve renkli gözleriyle sektörün Avrupai aktörlerindendi. 1966 yapımı Çalıkuşu’nda Feride’nin yeşil gözlü, sarışın Kamran’ı için ideal bir tipti.

Adeta bir adet atanamamış Kamran olan Ahmet Mekin


Yahu Ahmet Mekin bildiğin yakışıklı adammış, biz onu Selvi Boylum Al Yazmalım’ın efendi adamı Cemşit olarak tanıdığımız için yakışıklılığının farkına varamamışız. Sosyal medyaya düşen gençlik fotosunu görünce sarı saçları ve renkli gözleriyle Çalıkuşu romanının içinden fırlamış gibi. Sanki kitaptaki Kamran ete kemiğe bürünüp Ahmet Mekin diye görünmüş. Yalnız burdaki Kamran rolüyle Cemşit’ten uzaklaşıp İlyas’a yaklaşacağı da bir gerçek. Çünkü Kamran sevgiye emek verme konusunda eksikleri olan ve bu eksikler yüzünden de kaybettiği Feride’ye ancak kitabın sonunda kavuşan bir karakterdi. Ben hala Feride’yi hak ettiğini düşünmem orası ayrı.

Eski sarışınlardan Müşfik Kenter


Tiyatro kökenli olduğu için Yeşilçam’da yüzünü sıkça göremediğimiz Müşfik Kenter’in gençlik yıllarından kalma şu fotosundan da anlaşılacağı üzere 1966 yapımı Çalıkuşu için ideal bir sarı çıyan Kamran’mış.

Briyantinin bile sarışınlığını gölgeleyemediği Önder Somer


Ay ama bu kötü adam dediğinizi duyar gibiyim. Kitabı okuyanlar bilir ki o hanım evladı Kamran da az anasının gözü değildi. Kendisinden yaşça büyük dul Neriman’la bahçede fingirdemesi mi desek, kuzeni Feride’ye kötü gözle bakıp kızı ayartmak için elde çikolata lise koridorlarını arşınlaması mı desek. En son Feride’nin sevgisini kazanınca da rahat durmamış birkaç yıllık ayrılık sırasında Feride’yi başka kadınlarla aldatmıştı. Hepsini unuttuk diyelim de nişanlıyken kızı aldatmasını nasıl unuturuz? O yüzden Önder Somer 1966 yapımı Çalıkuşu’nda Kamran’ın çıyan yanını gayet iyi canlandırırdı. Sarışınlığına laf edeni de Allah çarpar yeminle, adam briyantinle bile sarışınlığından ödün vermemiş.

Sarı çıyanlığın hakkını verecek kadar sarışın Özgür Çevik


Çağan Irmak’ın yönettiği yeni dönem Çalıkuşu’nda sarı saçları ve bebeksi yüz hatlarıyla Reşat Nuri’nin Dorian Gray tarzı Kamran’ını başarılı bir şekilde yansıtacağı kesin.

Saç ve göz rengi uyumuyla kitaptaki Kamran için en uygun aday Tolga Güleç


Belki bir on yıl daha genç olsaydı Onur Saylak çekilen tüm Çalıkuşu uyarlamaları içinde en sağlam Kamran karakterini oynar, hem tip hem de oyunculukla rolü de şaha kaldırırdı. Ama zaman makinesi icat olmadığına göre yeni nesil Kamran için en ideal tip ve oyunculuk Tolga Güleç’ten gelebilirdi. Filmografisine bakınca gerektiğinde çıyan gerektiğinde beyefendi olabilecek bir Kamran potansiyeli olduğunu görebiliyoruz.

Yeni dönem sarı çıyanlardan Metin Akdülger


Yeni nesil kötü adamlar listesinde ilk sıralarda olan Metin Akdülger sarı saçlarıyla adeta bir çıyan bir adet sarı yılan… Kamran’ın çıyansı tarafını ondan daha iyi aktaracak bir Önder Somer vardır, zaten zannımca Metin Akdülger de onun açtığı yolda, gösterdiği hedefe doğru emin adımlarla yürümeyip koşmaktadır. Kendisinin liseli Feride’yi bir paket çikolatayla tavlamaya çalıştığı sahneyi hayal etmeye çalıştım da inanın hayal etmesi hiçte zor değil. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder