22 Kasım 2016 Salı

Şimdiden IMDB’nin bol puanlı dizileri arasına giren Mr. Robot’un dizi kadar efsaneleşen her biri birbirinden psikopat karakterleri


   Evet sayın dizi severler bir dizi düşünün ki içindeki en normal karakter henüz olmayan karakter olsun. Mr. Robot kısa sürede sürükleyici senaryosu ve etkileyici konusuyla izleyiciyi kendisine bağladı. Bunda oyuncuların önemi de büyük tabi, dizinin en güzel noktası birçok sinemaseverin kutsalı olan filmlerin dizi için referans olması. Günümüz modern toplumunu kendisine bağlamayı başarıyor çünkü onlara istediklerini veriyor. Sistem eleştirisi yapıyor ama kesinlikle sistem karşıtı değil. Modern insanı, tüketim toplumunu eleştiriyor. Steve Jobs’a, Facebook’a giydiriyor, sübyancıyı hacleyip polise ihbar ederek göz dolduruyor. Sadakatsiz sevgililerin, eşlerin ipliğini pazara çıkarıp rezil rüsva ediyor. Öte yandan düzeni yıkmaya çalışan Fsociety grubunun lideri Elliot, şizofren ve ikinci kişiliği su katılmamış bir anarşist. Bir deli ancak anarşi yaratır en kötü düzen bile düzensizlikten iyidir düsturunu da asla bırakmıyor. Zaten dizinin sezon finalindeki son sahne, düzeni sağlayan güçler için Fsocity’nin yarattığı depremin pek düşündüğümüz çapta olmadığını gösteriyor. Adamlar şampanyalarını yudumlayarak gayet cool bir şekilde konuşuyorlar yahu ne etkilenmesi? Acık heyecan da iyi oldu ama dostum, öbür türlü her şey aynıydı. Sıkılıyorduk yani modundalar. Eski dünyada yenilik yapmak diye bir şey yok gerçeğini yüzümüze vuran dizi işlediği konu itibariyle yeni olmasa da çarpıcı olduğu kesin. İşte dizinin konusu kadar çarpıcı karakterlerini teker teker inceliyorum, heyecana gerek yok çünkü eskinin coveri onlar. Sadece tüm coverler aynı dizide toplanınca heyecan yaratmış ve dikkat çekici olmuş.

Dizi boyunca iç sesinden az konuşan asosyalliğin şahı bunalımlı Elliot Alderson


Elliot gündüzleri siber güvenlik şirketinde mühendis olarak çalışırken geceleri de hackerlik yapan kendi halinde bir gençtir. Psikolojik tedavi gören Elliot, asosyal hali ve baygın bakışlarıyla dizide arzı endam eder. Babasını kanserden kaybeden Elliot’un babasının ölümünü sekiz yaşındaki oğluna yükleyen mal anasına ne olduğu belirsizdir. Bir adet evcil balığı olan Elliot, psikiyatristi hanımın hıyar sevgilisinin gerçek yüzünü hackerlik yeteneğiyle ortaya çıkarıp adamın kötü davrandığı köpeğini de şantajla alınca bekar evinde iki hayvanla yaşamaya başlar. Kapitalizm karşıtı olan Elliot, Fsociety grubunun lideri Mr. Robot tarafından metroda keşfedilir. Elliot’taki yeni dünya düzeni arzusunu gözlerinden okuyan Mr. Robot ona Fsociety için çalışmasını teklif eder. Evil Corp’ta çalışan babasını şirketin radyasyon sızıntısı yüzünden kaybeden bu yüzden de anası olacak ruh hastasının hışmına uğrayan Elliot’ta Mr. Robot’un teklifini Evil Corp’u bitirmek şartıyla kabul eder. Aşırı bunalım takılıp yalnız kalınca da evinde kuytu köşede zarı zarı ağlayan Elliot, çocukluk arkadaşı Angela’yı da gizliden gizliye sevmektedir. Kızın sevgilisini de hackleyen Elliot, çocuğun kirli çamaşırlarını da ortalığa saçınca aldatıldığını anlayan Angela sevgilisini terk eder. Ama bizim Elliot’ta tık yok, kızla ilgili hayallere dalıp rüyalar görmekten sıkıca sarılıp gözlerini kapamaktan başka aktivitesi olmayan Elliot hoşlandığı kıza açılamayan erkek modelinin yılmaz temsilcilerinden. Öte yandan dünyayı değiştirmeyi amaçladığı hareketin ilk adımını çocukluk aşkı Angela’nın toplantıda Evil Corp’un CEO’su Terry Colby tarafından odadan dışarı çıkarılmasıyla atan Elliot’un Angela’ya olan hisleri de öyle hafife alınacak cinsten değil.

Elliot’un bunalım sebeplerinden yalnızca biri metroda hacker keşfeden Mr. Robot


Evet, Mr. Robot bey sokaklarda manken keşfeden moda ajanı gibi metroda hacker keşfedip dünyanın altını üstüne getirme planları yapan karizmatik bir anarşiktir. Elliot’un baygın bakışları, ağlak suratı ve yedi sülalesine kamyon çarpmış da karda kışta sokakta dileniyormuşçasına girdiği bunalımın yanında Mr. Robot beyin karizmatik duruşu, gizemli havası ilaç gibi geliyor. Elliot’u Fsociety’e bağladıktan sonra gözden kaybolması, ilk karşılaştıkları yerde çocuğu oğluna yüzme öğretmek için iskeleden suya atan baba gibi nehre atması doğal olarak Elliot’un ona da Fsociety’ye de olan güvenini sıfırlar. Ama o hemen ışık hızıyla Terry Colby’nin Evil Corp’taki radyasyon sızıntısından haberdar olduğunu ve bu bilgileri sakladığını ortaya çıkaran belgeleri ortalığa saçar. Böylece de koskoca şirketin CEO’su mahpuslara düşer, CEO’lukta kısa süreliğine kibirli ve seksi Tyrell’e kalır. Elliot’un güvenini kazanmak için her şeyi yapan Mr. Robot bey çocuğu girdiği uyuşturucu krizi sırasında bile yalnız bırakmaz. Elliot’u bir baba şefkatiyle sahiplenen Mr. Robot beyin metroda kapişonlu hacker keşfetmek dışındaki en büyük hobisi dönme dolaba binmektir. İlerleyen yaşına rağmen içindeki çocuk ruhunu asla kaybetmeyen Mr. Robot ilerleyen bölümlerde Elliot’un ıstırabı olur orası ayrı. Ve ayrıca o lanet olasıca hamburgerin içindeki köfteden daha gerçektir. 

Elliot’un uğruna devrim yapmaya hazırlandığı çocukluk aşkı ruhunu intikam ateşi sarmış Angela Moss


Hadise’nin Sivas’lı değil de Stolckholm’de doğmuş ikizi gibi duran Angela, ana karakterimiz bunalım Elliot’un çocukluk aşkıdır. Bir sarışına oranla aşırı kaşlı ve bal dudaklı olan Angela hanım kızımız aşırı kindar yapısıyla dizide öne çıkıyor. Kendisini aldatan erkek arkadaşının bilgisayarından çalıştığı şirketi zora sokacak işlere imza atarak intikam alan Angela, suçu da sadakatsiz sevgilisine atarak adeta ben intikam için yaratıldım mesajını veriyor. Evil Corp şirketinin radyasyon sızıntısından Elliot gibi Angela da mağdur, çünkü aynı sızıntı yüzünden o da annesini kaybetmiş. Hatta Elliot’la da bu şekilde tanışıp arkadaş olmuşlar. Fsociety sayesinde Terry Colby’nın şirketteki radyasyon sızıntısı yüzünden yaşanan ölüm olaylarının üstünü örtmekle suçlandığını öğrenen Angela, hemen adama dava açar. Ortalık iyice karışmıştır ama Angela tehditlerden asla yılmaz, gidip Terry Colby’le bile konuşur. Adamın karşısına geçip dalga geçer gibi ahlaksız teklifte bulunmasına aldırmadan eski CEO’yu tehdit eder. Evil Corp’a açılacak dava için işi bırakan Angela’ya gene Evil Corp’tan iş teklifi gelir. Bu duruma anlam veremeyen Angela önce reddetse de davacı olduğu CEO’nun karşındakini bitirmeyi bir de içeriden dene tavsiyesine uymaya karar verir. O sırada ben de elimde kahve laptop ekranına “Gız inanma yalan söylüyor, yalan söylüyor!” diye bağırarak televizyonla konuşan haminnelere dönmüştüm. Bak Angelam sarı yumağım, senin içindeki nefret beni sana çeken tek şey. Savcı kadın kapıyı açıp oturan adamı sana göstererek “Bak bu adam karısının yüzünü parçalamış ama onun davasını kazanmam bile senin davanı kazanmamdan daha kolay!” demesine rağmen yılmayıp o kadayıf Terry’i tehdit ettin ya o zaman gözüme girdin. Başlarda hıyar sevgilin, aşırı iyi niyetliliğinle bilmeden çalıntı cüzdanı hırsıza vermen derken senin saf bir kızceğiz olduğunu sanıyordum. Ama sen tüm hassaslığını bir kenara bırakıp hiç utanmadan bir tarafımı ağzına alırsan belki radyasyon sızıntısı hakkında konuşmayı düşünebilirim diyen Colby beye hak ettiği yanıtı verip karakterinin karizmasını tavan yaptırdın. Ama zamanında seninle gayet laubali bir konuşma yapan adama güvenip de nasıl Evil Corp’un iş teklifini kabul edersin kızım? Umarım bu konuda da kinin sana yol gösterir de şu işten yakanı sıyırırsın. Zaten Evil Corp’taki cebinde viagra taşıyormuş gibi sırıtan sinsi dede de yürüyor sana, kendine dikkat et.

Fsociety’nin yurtdışı ayağı moda ikonu agresif Darlene


Fsociety’nin moda ikonu gibi takılan üyesi Darlene, kış günü günümüzde modanın hizmetine girmiş devrimci kabanı altına yaptığı şort kombinleriyle bizi iliklerimize kadar donduran bir karakter. İzlerken sen donmuyon mu bacım demekten kendimi alamıyorum. Aynı zamanda hacker gurubunun yurtdışına açılan kapısı. Çinli hacker gurubuyla iş birliği içinde olan erkek arkadaşı sayesinde Fsociety’nin Çin’le de bağ kurmasını sağlayan Darlene Çin’den istediği yanıtı alamayınca sevgilisinin uyarılarını dinlemeyecek kadar gözü kara bir karakter. Yer yer sinirlerine hakim olmakta zorlansa da Elliot’un bunalımından sonra Darlene’nin atarları insanı yormuyor. Fsociety’den kankası Trenton’la muhafazakar kız ve sahil kesimi kızı arkadaşlığı olan Darlene’nin karanlık bir yanı da yok değil. Hatta Angela’yla beraber hikayesini en merak ettiğim isim diyebilirim. Dizinin sonuna doğru çıkan gerçekten sonra, Angela’nın Darlene’ye söyledikleri bayağı düşündürücüydü. 

Ego kibir ve hırs üçlüsünü bünyesinde harmanlamış Tyrell Wellick


Dizinin yapımcıları kalkıp Pulp Fiction, Fight Clup vs. filmlerden esinlendik derken Şark Bülbülünü es geçmeleri resmen terbiyesizlik. Tyrell, Şark Bülbülü’nün sinirlenince parayla adam tutup döven gazino patronu Fethi’sinden esinlenerek yaratılmış bir karakter. CEO’luğu kaybedince sinirden küplere binip köprü altında para verip evsiz döven Tyrell dünya üzerinde başka hangi karaktere benzeyebilir? Bir ara işten kovulunca Mazlum, Mazlum’u getirin bana diye başını tutacak sandım. Dizinin hırs küpü karakteri Tyrell’in menfaat için yapmayacağı şey yok. Eşcinsel gençleri bilgi sızdırmak için ağına düşürmekten tutun da yaşlı ablaları baştan çıkarmaya kadar her türlü pisliğe bulaşabilir. Toplantıda Elliot’un dosyaları değiştirdiğini fark etmene rağmen ses çıkarmaman, daha sonra Elliot’u yanına çağırtıp Colby’e tuzak kurarak CEO’lukta önünü açtığı için teşekkür etmen, karına biz demek zaten ben demek demenle dizinin en korkutucu elemanı olmaya adaysın. Amacına ulaşmak için nefret etmene rağmen gururunu ve egonu bir kenara bırakıp patronuna yalvarsan da daha sonra yaptıklarınla güce ne kadar aç olduğun ortaya çıktı.  

Dudakları güzelliğini gölgeleyen tehlikeli kadın Joanna Wellick


Kadın cidden çok güzel, hakkında çirkin diyen çarpılır. Ablaya çirkin diyen ya kördür ya da kıskanç, kendisinin tek kusuru aşırı büyük dudakları. O konuda da endişelenmesine gerek yok zira dizide dudaktan bol bir şey olmadığı için Joanna da yabancılık çekmiyordur. Körle yatan şaşı kalkar dedikleri gibi bu ablamız da Tyrell’le yattığından psikopat kalkmış. Önceleri egoist kocasının yanında tek kusuru hamile olmasına rağmen sado mazo ilişkiye olan hevesi sanmıştım. Ama ilerleyen bölümlerde yaptığı ağır saykoluklarla abla kocasından bile daha korkunç görünmeye başladı. Tyrell’le amaçları nedir bilmiyorum, dünyayı ele geçirmeyi bile planlıyor olabilirler. Ama Elliot’un da dediği gibi bu kadında dudaklarının yüzüne oranı kadar büyük bir yanlışlık olduğu kesin.

 Dizinin gökkuşağı renklerine göz kırpan elemanı haddinden fazla hassas Gideon


Adam patron olamayacak kadar hassas, siber güvenlik şirketi tarihinin hatta belki de dünya tarihindeki tüm güvenlik şirketleri tarihinin göremeyeceği kadar büyük bir deprem yaşıyor, adam elemanlarının derdinde. Çalışanlarıyla sevgi yumağı oluşturan Gideon ağabeye Elliot’u eleman olarak Angela teklif etmiş ve ağabeyimiz de Elliot’a acayip güveniyor. Tamam adam bilgisayarlar konusunda haddinden fazla uzman kimsenin yapamayacağı şeyleri yapıyor, seni ve şirketini kurtarıyor. Fakat insan biraz şüphelenmez mi? Maksimum konuşma süresi beş saniyeyi geçmeyen, uzaylı gibi insanlardan kaçan, sisteme bu kadar karşıt olan birine bu kadar güvenir mi? Eşcinselsin ve yıllarca bunu gizlediğin için içinde bir dışlanılmışlık duygusu var, Elliot’u da bu dışlanılmışlık duygusu yüzünden kendine benzetiyorsun ama onun durumu çok farklı be canım. Adam kendini insanlardan soyutluyor, her kendine benzettiğinle böyle özdeşim kurma gözüm. Bak muhasebeci ablayla yaptığın muhasebeden çok açık görülüyor ki batıyorsun. Ve batma sebebin de tavsiyesiyle eleman aldığın Angela ve onun sana tavsiye ettiği Robot mu insan mı olduğu belirsiz Elliot.

Bir bunalımlı ağlak uğruna torbacılara bulaşıp pisi pisine giden Shayla


Bence dizinin en hoş kadınıydı ama dizideki ablalara oranla dudak fukarası olduğu için erken gitti. Kastın kıza kastı mı vardı nedir, çok hoş olmasına rağmen en salaş takılan da Shayla’ydı. Elliot’un komşusu olacak bu kızceğizin tek hatası altı ay evvel Elliot’un oturduğu apartmana taşınıp yardım istemek için de Elliot’un kapısını çalmaktı. Yani kızım bu endamınla bu güzelliğinle sen kala kala o bunalımlı ve gözlü elemana mı kaldın da ona uyuşturucu temin edeyim derken Sarp ve Kaya Akkaya kardeşlerin üçüncüsü gibi duran sarı kafalı torbacının kucağına düştün? Elliot desen insanlardan uzaklaşmış daha fiziksel olarak biriyle el bile sıkışamıyor, psikolojik tedavi görüyor. Sen bu ağlak yüzünden sizlere ömür oldun da adam arkandan iki soluk bile ağlamadı kızım. Günah ayol, erkek tercihin de seni seçen erkekler de korku filmi gibi.

Göz konusunda Elliot’la kapışan muhafazakar İslamcı kanadın yükselen yıldızı Trenton


Dizinin bu kadar çok izlenmesinin sebeplerinden biri de her kesime seslenmesinden olsa gerek. Gideon’la eşcinsellere, Tyrell’le hırslı beyaz yakalara seslenen Mr. Robot Trenton’la da Müslümanlara sesleniyor. Ailesinin yeni ve rahat hayat için Amerikan rüyasına kapılıp İran’dan kalkıp geldiği genç kız mutsuz çünkü ailesi ve o rahat bir hayat yerine sıkıntı ve borçlarla karşılaşmış. O meşhur Amerikan rüyası Trenton bacının ailesi için kabusa dönüşünce haddinden fazla zeki olan genç kız da Fsociety ekibine katılmış. Giyim kuşam zevki olarak benzemeseler de arkadaşı Darlene’yi Çinli hacker grubunun yanına giderken bile yalnız bırakmayan Trenton, girdiği gece kulübü ortamından korksa da arkadaş uğruna çiğ tavuk yemekten bile çekinmeyecek bir hanım.

Erkek seçimi konusunda Shayla’dan hallice Krista Gordon


Ablam mesleğinde de erkek tercihinde olduğun kadar başarılıysan o Elliot’un durumuna şaşırmamak lazım. Dizimizdeki karakterlerin en büyük özelliği dudaklı ve gözlü olmalarının yanında kadınların kesinlikle felaket erkek seçimi yapması. Shayla’nın Elliot’u, Angela’nın Ollie’yi hatalı tercihi neyse de bacım sen psikologsun be karşındaki adamın evli ve çocuklu üstelikte karısını aldatmayı huy haline getiren bir zevat olduğunu nasıl çakmazsın. Elliot’un hackerlik yetenekleri olmasa karısı sizi yakalayana kadar o suratsız salakla çıkacaktın. Yakalansan daha büyük rezillik sen daha ne olduğunu anlayamadan evli adamla basıldı diye gazetelerin üçüncü sayfalarına çıkacaktın. Al kariyerin de yerle yeksan. Bir de hala o mal sevgilinle buluşmaya gidip onu dinliyorsun. Onda da gram utanma yok hala senden Elliot konusunda yardım istiyor, yerinde olsam Elliot’a gider “ Şu mikrobun sevgililerinin hepsine gerçek kimliğini ifşa et, ayrıca karısına da facebooktan resimlerini gönder!” derdim.

Aldattığı sevgilisinin hışmına uğrayan Ollie Parker


Sana da kötü konuşurdum da ne desem bilemedim ki Ollie. Öncelikle bir siber güvenlik şirketinde çalışmana rağmen bilgisayarına hackerler dadanıp seni ve sevgilini tehdit ettiler. Şu tiple Angela gibi dudaklı ve kaşlı bir sarışın bulmuşsun ama hala çapkınlık peşindesin. Kız ihanetini öğrenince nasıl bir düşmekse bu böyle gözden Süpermen olsan toplayamazsın moduna girip seni terk etmekle kalmadı bir de bilgisayarından şirkete virüs bulaştırdı. Hayır kız seni terk ettiğini babasına söylediğinde adamın tepkisi bile o salağa çok bile dayanmıştın oldu, sana daha fazla söz söylemeye gerek yok. Dramsın vallaha dram.

Ya benimsin ya kara toprağın tehdidini en gerçekçi yapan sevgili Fernando Vera


Sarp ve Kaya Akkaya ikizlerinin kayıp üçüncüsü gibi duran sarı kafa Fernando, Pablo Escobar kadar olmasa da kendi mıntıkasında sözü geçen bir torbacıdır. Shayla, Elliot’un istediği malı bulabilmek için Fernando’ya müracaat eder. O günden sonra kıza bela olan Fernando, Elliot’la Shayla arasında bir çekim olduğunu öğrenince kızın ağzını burnunu dağıtmış Elliot’u da sağlam tehdit etmiştir. Sana kızmıyorum biliyor musun Elliot çünkü sen bana aşkımı getirdin diyerek Shayla’yı karşısına çıkaranın Elliot olduğunu teyit eden Fernando, ayağını denk al çünkü o benim diyerek Shayla’yı sahiplendiğini dosta düşmana, özellikle de Elliot’a bildirir. Yalnız Elliot’un hacklemesiyle mahpusa düşünce tepesi atan Fernando bey aşkım dediği kadının kendisini pek aşkla sevmediğini anlayınca pislikleşip benim olmayacaksan kimsenin olamazsın diye kızı sinsi kardeşine temizletir. Yani bu ne biçim aşk Fernando? Gitti gül gibi kızı boğazlattı herif! Bu kafayla gidersen ömrün boyunca tek sevgilin elin olur senin.

 Plaza kaşarı lafının ete kemiğe bürünmüş hali Sharon Knowles


Twitterde bu isimde bir hesap vardı bence seni profil fotosu yapsın Sharon. Kusura bakma canım hiç de kör öldü badem gözlü oldu diyemeyeceğim. Öldün diye arkadan güzel konuşamam bacım, tam bir yılandın. Torpille kocanı CEO yaptırdın, evinize sözde misafirliğe gelen Wellick çiftine asil hanım tavrıyla tepeden bakıp Tyrell cidden su katılmamış salak olan kocan hakkında sen buna nasıl dayanıyorsun deyince adam sanki “Filiz sevişelim mi?” demiş gibi triplere girdin. Salonda namuslu kadın numarası yaptığın Tyrell’e tuvalette donunu indirip bacaklarını açtın, adam seni reddedince de kocana bana asıldı diye yalan attın. Adam seni ikinci defa buluşmaya çağırınca önce akıllı bir kadın gibi kocam senin çok istediğin işi kaptı sen de onun karısını ayartmaya çalışıyorsun, beni mi yoksa CEO’luğu mu istediğini nereden bileyim diyorsun. Kadın tam bir şirret ama zeki diye düşündürüyorsun. Ama beş dakika geçmeden genç adamın sevişme teklifine koşuyorsun, acık aklı olan herkes o hırs küpünün istediğinin sen olmadığını anlar. Anam nasıl bir ilgiye muhtaçsan kocan yıllardır seninle değil de şarap bardaklarıyla mı ilişkiye giriyor nedir? Ölümün bile ilgi muhtaçlığından gidip bir ruh hastasının seks teklifine inanman yüzünden oldu.

Karısının torpiliyle bir yerlere gelen Scott Knowles


Abiciğim kusura bakma da şarap içmekten beynin şarap mantarı kadar kalmış. Hak etmeden bir yerlere geldin, senin o plaza kaşarı karın sen işi kap diye cebinde viagrayla dolaştığından şüphelendiğim Philip’le bile yatmış olabilir. Karın olacak o genç erkek sevdalısının dediklerine inanıp Tyrell’i odana çağırdığında söylediklerin karşısında sinirden küplere binen psikopatın seni plazadan atacağını sandım ama kısmet karınaymış. Ama bu zekanın (!) üstüne karın olacak torpiliyle bir yerlere gelebildiğin hanımı da kaybedince CEO’luğu da kaybetmen yakındır gibime geliyor ya bilemedim. 

Mahpuslara düşerken bile benim arkam sağlam ya dercesine sırıtan Terry Colby


Tabi sen de haklısın Terryciğim şirketin zamanında yaptığı pisliği tek başına örtbas etmedin, sen sadece buz dağının görünen yüzüsün. Buz dağının altında kalan güçlü isimlerin seni kurtaracağından eminsin, neden? Çünküm sen de dünkü çocuk değilsin, kimse konuşmanı istemez. Evil Corp’un yaptığı tek yasa dışı iş, iş yerindeki mühendislerin radyasyon sızıntısından kanser olmalarını sağlamak olamaz değil mi? Başınıza davalar çıkarsa fazla başınızı ağrıtmasın, önlem olsun diye pay ayırmışsınız. Kirli mazini bir kenara atacak olursak sen Elliot’un deyişiyle bir teknoloji devinin CEO’su olmana rağmen Blackberry kullanan salaksın. Saçın başın Angela’nın ağzına almasını istediğin bir yerlerindeki tüylerin ağarmış sen hala yılışık yılışık konuşup pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun. Angela’ya Evil Corp’la savaşman onların da hoşuna gitmiş, cesaretin onları heyecanlandırmış filan diye Evil Corp adına iş teklifinde bulundun. Kızı ikna etmek içinde bu teklif sana onları içten yıkmak için bir fırsat gibilerinden büyük laflar ediyorsun. Amacınız Angela’nın davasını halka karşı haksız göstermek değilse ben de ne olayım, bu kız sözde bize karşı dava açtı ama bizimle çalışıyor diye dümen çevirmeyecekseniz ben de ne olayım.

Çinli hacker grubunun gizemli başkanı Whiterose


Kendisi o kadar gizemli bir kişilik ki ben hala kadın mı yoksa erkek mi diye cinsiyetini sorguluyorum. Öncelikle bu Whiterose gizemli kişiliğin lakabı mı yoksa Çinli hacker grubunun adı mı o da hala gizemini koruyor. Ayrıca sezon finalindeki korkunçlu sahnede dünyayı biz yönetiyoz alo tripli elemanların katıldığı şatomsu mekana gelen Çinlinin de aha bu olduğundan şüphelenmekteyim. Yani Whiterose karakteri beni şüphe içinde bıraktı. Elliot’la ilk karşılaştıklarında sana ayıracak sadece üç dakikam var bana doğru sorular sor diye triplere girip zaten psikolojik tedavi gören çocuğa kodaman bir yapımcı karşısında pitching yapmaya çalışan filmci korkusu yaşattın.

Dizinin dünyayı yöneten gizli tarikatlarına açılan kapısı Philip Price


Mr. Robot neden mi bu kadar çok izleniyor? Kaliteden mi, kaliteli film ve dizileri kendine referans aldığı için mi, başarılı oyunculuklar, sürükleyici senaryo mu? Hayır dostum, hayır. Dizi bir çok kesimi kucakladığı için bu kadar izleniyor. Mübarek kimseyi unutmamışlar, herkes onda kendini bulabilir. Eşcinseller, tüketim toplumundan bıkmış şizofrenler, intikamcı bireyler, aldatılan kadınlar, torbacılar, beyaz yakalılar, dudaklılar, dudaksızlar, plaza kaşarları, hırs küpü egoistler, Müslümanlar hatta ve hatta dünyayı yöneten gizli örgütleri bile es geçmemiş bir dizi Mr. Robot. İşte Philip dayı da dizinin tarikatçılara açılan kapısı. Evil Corp isimli teknoloji devinin üst düzey yöneticisi olan Philip soğuk kanlı bir makine bile olabilir. İki yüzlülüğün kitabını yazan Philip’in her durumda takınacağı bir maske var. Skandaldan sonra canlı yayında intihar eden bir Evil Corp üyesi için Angela’ya ölmesi iyi oldu, o çok zayıf biriydi. O tip zayıf insanları hakir görmekten kendimi alamıyorum dedikten sonra arkasını dönüp kendisini bekleyen kalabalığa az evvel hakir gördüğü eleman için şirketimizin büyük bir kaybı diye neredeyse bir dakikalık saygı duruşuna davet edecekti. Angela’yla ilk karşılaştığında Colby’nin referans verdiğini öğrenince yaşına başına bakmadan kıza iş atması ( Artık Colby olacak kadayıf kimlere referans veriyorsa) intihar eden yetkili için verilen davette “Size dava açtığımı biliyorsunuz ama bana iş veriyorsunuz. Nasıl?” diye soran Angela'ya o kadar safsın ki bakışını atıp “Angela bazen iltifatların altındakini aramamak lazım!” diyerek tehlikeli mesajlar vermesi Philip dayının pek sakalına hürmet edilecek bir tip olmadığını gösteriyor.  





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder